Alçı Ürünleri Nedir?
Alçı Nasıl Hazırlanır?
admin2021-07-28T17:02:30+03:00ALÇI NASIL HAZIRLANIR?
Alçı Nasıl Hazırlanır? Alçının içinde %10-12 oranında CaCO3, kil, demiroksit, kum, koloidal SiO2 bulunur. Bu maddeler alçının sertlik direncini arttırır. Asitlerden etkilenmez, suda az çözünür, tuzlu sularda daha çabuk çözünür. Alçıların taş, tuğla ve benzeri yüzeylerde aderansı oldukça yüksektir, fakat ahşap, cam, cilalı ve kaygan yüzeyde aderans oldukça düşüktür. Alçı işlemleri ev içerisinde sıkça kullanılan bir işlemdir. Bu nedenle hazırlanışının doğru bir şekilde bilinmesi ve hazırlama işleminin uygun koşullarda yapılması gerekmektedir. Alçı nasıl hazırlanır sorusu da bu noktada önemlidir. Bu nedenle alçı yapısına ve kullanılacak olan akçıya göre hazırlama yapılması gerekmektedir. Alçı hazırlanmasında yalnızca bir usta olunması gerekmemektedir. Doğru işlemlerin bilinmesi ile birlikte alçı hazırlamak için herhangi bir eksiğiniz ya da durumunuz olmayacaktır. Yalnızca alçı nasıl hazırlanır sorunun cevabını en iyi şekilde bilmeli ve tüm belirtilen işlemler kuralına göre uygulanmalıdır. Peki, alçı nasıl hazırlanır? Alçı çeşitleri kendi içerisinde değişiklik göstermektedir. Bu alçıların tipine göre hazırlanışı da değişmektedir. Bu alçı malzemelerini iyi bir şekilde tanımanız alçı nasıl hazırlanır konusunda iyi bir etmen olacaktır. Alçı hazırlamak için öncesinde malzemelerin hazırlanması gerekmektedir. Bu malzemeler alçı için gerekli olan temel malzemelerdir. Alçı hazırlanmasında alçı malzemesi tipine göre su oranı değişmektedir. Bu kapsamda ilk olarak alçı hazırlama konusunda gerekli olan malzemelere bakılırsa; • Kova • Su • Saten alçı • Sünger • Spatula • Mala • Zımpara • Boya Tüm bu malzemeler alçı nasıl hazırlanır sorusunda verilecek olan cevap için oldukça önemlidir. Malzemelerin hepsinin kullanım alanında göre farklı bir görevi vardır. Bu görev durumuna göre malzemelerin yapısı değişmektedir. Alçı hazırlanmasında su kullanımının yoğunluğu önemlidir. Bu nedenle nereye alçı yaptığınız önemli bir işlemdir. Tüm bu malzemelerin tamamlanmasının ardından alçı hazırlanma işlemine geçilebilir. Alçı nasıl hazırlanır sorusu için bu adımları takip etmeniz gerekmektedir. • Kovanın iç kısmını harç karıştırma işlemi için hazırlamanız gerekmektedir. • Kovanın içerisine belirli oranlarda harç ve su koyun. Bu oranlar harç miktarına göre ayarlanması gerekmektedir. • Alçı ilk olarak su üzerinde yüzecektir. Alçı tamamen tabana batması için bir süre bekledikten sonra işleme devam ediniz. • Oluşturulan karışım iyi bir şekilde karıştırılmalıdır. • Harç ıslak yapıda olacaktır. Bu nedenle harcı hazırladıktan sonra ortalama 80-100 dakika sonra kullanılabilir. • Alçı uygulanan alanda yaklaşık bir buçuk saatte donma gösterebilmektedir. Diğer yazılarımız için tıklayınız…Dekorasyonda Renkler
admin2021-06-01T19:38:09+03:00Dekorasyonda Renkler
Dekorasyonda renkler, kullanıldığı mekanı estetik ve anlamsal olarak değiştirir. Bu renkler aynı zamanda insanların psikolojisini de etkiler. Renklerin bir enerjisi vardır. Aslında renklerin insan sağlığı üzerinde çeşitli ve olumsuz etkilerinin olduğu uzmanlar tarafından araştırma konusu olmuştur. Bu yazımızda sizlere araştırmalar doğrultusunda dekorasyonda renklerin kullanımının nasıl olduğunu aktarmaya çalışacağız.
1- Beyaz
Beyaz renk her zaman saflık ve temizliğin bir sembolüdür. Duvarlarınızda, mobilyalarınızda ve aksesuarlarınızda beyazı tercih ederseniz, sadelikten yanasınız demektir. Ancak Beyaz renk basit güzelliği yansıttığından, özellikle duvarlarda bir derin alan hissi yaratabilir ve beyaz mobilya aksesuarlarının seçimi de önemli hale gelir. Öte yandan, temizlenmesi zor olduğu için, günlük yaşamda kullanılan mobilya ve eşyalarda beyaz tercih edilmemeli, mümkünse kırık beyaz, bej gibi tonlara dönüşmelidir.
2- Mavi
Denizin ve gökyüzünün rengi olan mavi, sakinliği ve huzuru temsil eder, bulunduğu yerlere ferahlık verir. İnsan psikolojisi üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahip olduğu bilinen mavinin evin bazı bölümlerinde, özellikle banyoda ve yatak odasında kullanılması önerilir. Açık mavi, boşlukta parlak bir etkiye neden olurken, koyu mavi ve lacivert gibi tonlar çevreyi karartarak kasvetli olabilir. Bu nedenle, dekorasyonda mavi kullanırken tonlara çok dikkat etmek gerekir.
3- Yeşil
Yeşil, doğanın rengini, baharı, ağaçları, çiçekleri, kısacası doğa sevgisini, doğanın pozitif enerjisini ifade eder. Yeşil renkte mobilyaların olduğu oturma odasında kendinizi daha özgür ve güvende hissedebilirsiniz. Havanın kapalı olduğu günlerde bile, yeşil renk ile enerji kaybetmezsiniz. Uzun zaman geçirdiğiniz yatak odası, oturma odası, çocuk odası gibi yerlerde yeşili seçebilirsiniz.
4- Kırmızı
Kırmızı, dekorasyonda kullanıldığında çok dikkat edilmesi gereken bir renktir, çünkü uyarıcı bir etkiye sahiptir. Yatak odasında ve yaşam alanlarında tamamen kırmızıya dönmek yerine aksesuar olarak kullanmak daha uygundur. Kırmızı mumlar, biblolar, küçük bir kırmızı halı yerin enerjisini ortaya çıkarır. Mutfak aksesuarlarında iştahı olduğu bilinen kırmızıyı seçmek de mümkündür.
5- Sarı
Güneşin rengi sarıdır, neşe, mutluluk veren, yazmayı anımsatan bir renktir. Yüksek enerjili bir renk olduğundan, kırmızı gibi dikkatli kullanılmalıdır. Evde dikkat çekmek için tasarlanmış bölümlerde tamamlayıcı bir renk olarak kullanılabilir. Eviniz az güneş alırsa, bulunduğu bölgeye parlaklık veren sarı renk doğru seçim olacaktır.
6- Siyah
Asalet ve haysiyetin sembolü olarak düşünebileceğimiz siyah, içinde bulunduğu çevreye zarafet ve lüks katıyor. Siyah renk, çevreye şık bir görüntü katar, ayrıca kullanıldığı yere bağlı olarak karanlık ve kasvetli olabilir. Bu yüzden doğru kullanılması gerekiyor. Dekorasyonda siyahı yoğun bir şekilde kullanmayı planlıyorsanız, kesinlikle zıt renklerle dengelemelisiniz. Bu bağlamda beyaz yardımınıza koşacaktır. Beyaz için ‘çok açık bir renk’ düşünceniz varsa, bej, kum rengi gibi alternatifleri de düşünebilirsiniz. Çevreye hareket katmak ve bazı parçalara dikkat çekmek istiyorsanız, kırmızı ve turuncu gibi renkler de siyahla çok uyumlu olacaktır.
Tavsiye Yazı: Badana Nedir?
Kartonpiyer Nedir?
admin2021-06-01T18:44:07+03:00Kartonpiyer Nedir? Kartonpiyer Nasıl Yapılır?
Kartonpiyer, ev dekorasyonuyla uğraşanların en sık karşılaştığı kavramlardan birisidir. Hatta bu kavram o kadar popülerdir ki inşaata, dekorasyona ilgisi olmayanlar bile kartonpiyer terimini mutlaka duymuşlardır. Buna rağmen çoğu kişi bildiğini sandığı halde kartonpiyer hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Biz de bu yazımızda kartonpiyer nedir ve kartonpiyer nasıl yapılır sorularına sizin için cevap vermeye çalışacağız.
Kartonpiyer Nedir?
Yapılarda genelde duvar ile tavanın birleşim yerinde ve tavanın göbeğinde kullanılan, kusurları ve düzensizlikleri gizleyerek yapılara estetik bir görünüm kazandıran iç mekan elamanına kartonpiyer denir. Günümüzde kartonpiyer kullanılmayan ev yok denecek kadar azdır. Bu ürüne olan ilgiden dolayı kartonpiyer sektörü her geçen gün gelişim göstermektedir. Piyasada birçok farklı model ve tasarımda kartonpiyer bulmak mümkündür. Ayrıca çok uygun fiyatlara kartonpiyerler olduğu gibi pahalı kartonpiyerler de mevcuttur. Kartonpiyerin her bütçeye uygun olması bu kadar popüler hale gelmesini etkilemiştir.
Kartonpiyer adından da tahmin edileceği üzere dilimize Fransızcadan geçmiş bir kelimedir. Fransızcada carton ve pierre sözcüklerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur.
Kartonpiyer Nerelerde Kullanılır?
Her ne kadar kartonpiyer nedir sorusuna cevap verirken kartonpiyerin tavanda kullanıldığını söylesem de evin her yerinde kartonpiyer kullanılabilir.
- Tavanın göbeğinde
- Duvarların ve tavanın kesişim yerlerinde
- Şöminelerin üst kısmında ve kenarlarında
- Süsleme amaçları duvarların üzerinde
- Pencerelerin ve dolapların üstünde
- Isı yalıtımına ihtiyaç olan yerlerde
Kartonpiyer Çeşitleri Nelerdir?
Kartonpiyerler alçı ve köpük olmak üzere ikiye ayrılır. Köpük kartonpiyerler de kendi aralarında özelliklerine göre sınıflandırılır.
Alçı Kartonpiyer: Yapı sektöründe yaygın olarak kullanılan; alçı, su ve elyafın karıştırılmasıyla meydana gelen kartonpiyer türüdür. İçinde elyaf olduğu için köpük kartonpiyerlere göre daha dayanıklıdır. Hazırlanan karışım kalıplara koyularak dondurulur. Donduktan sonra hazır halde kullanıcıya sunulur. Birçok farklı kalıp çeşidi bulunduğu için farklı model ve tasarımlarda alçı kartonpiyerler elde edilebilir.
Köpük Kartonpiyerler: Dekoratif amaçlı kullanılan, yeni yaygınlaşmaya başlamış kartonpiyer türüdür. İçeriğinin büyük çoğunluğu hava olduğundan dolayı bu kartonpiyerler oldukça hafiftir. Köpük kartonpiyerlerin de birçok modeli mevcuttur.
Kartonpiyer Nasıl Yapılır?
Gelelim kartonpiyerlerle ilgili en merak edilen soruya: Kartonpiyer nasıl yapıştırılır? Bu soruya köpük kartonpiyerler üzerinden cevap vermek istiyorum. Çünkü bu yazıya geldiyseniz büyük ihtimalle evinizde kötü görünen bir yere kartonpiyer yapıştırarak daha estetik bir hava katmak istiyorsunuzdur.
- Kartonpiyer montajına duvarın köşelerinden başlanır. Kartonpiyerin yüksekliği ölçülerek duvar köşelerinde işaretlenir. İşaretlenen noktalar ip ve kurşun kalem yardımıyla birleştirilir. Bu işlem ile kartonpiyerin nereye konumlandırılacağı belirlenir.
- Kartonpiyerin alt ve üst kısımları seçilir. Alt kısımda kartonpiyerin yüksekliğinin yarısı kadar içeriye doğru mesafe alınır. Kartonpiyer, bu noktadan üst kısmının köşesine doğru kesilir. Böylece kartonpiyerin birleşim yeri hazırlanmış olur.
- Kartonpiyeri yapıştıracağımız malzemeyi hazırlamamız lazım. Genelde yapıştırıcı olarak saten alçı tercih edilir. Belirli bir miktar saten alçı karılarak hazırlanır.
- Kartonpiyerin arkasına yapıştırıcı malzeme sürülür. Daha sonra önceden işaretlenen yere kartonpiyer yapıştırılır.
- Şayet yapıştırıcı kenarlardan taşarsa kurumadan önce sünger yardımıyla temizlenmelidir.
- Kartonpiyer yapıştırılırken yapılan en büyük hatalardan birisi kartonpiyeri koyup kurumasını beklemeden elin çekilmesidir. Kartonpiyer yapıştırıcısı kuruyana kadar bir süre eliniz ile alttan destek olmalısınız.
Kartonpiyer nasıl yapılır sorusuna bu şekilde cevap verebiliriz.
Kartonpiyer Özellikleri
Kartonpiyer nedir yazıma kartonpiyer özellikleri ile devam etmek istiyorum.
- Isı ve ses yalıtımı sağlar.
- İçinde su tutmaz. Su geçirmez kartonpiyerler de vardır.
- Hafiftir, kolay taşınabilir.
- Yapıya ekstra bir ağırlık katmaz.
- Her bütçeye uygun olarak bulunabilir.
- Uzun ömürlüdür. Çoğu kartonpiyerin ömrü, yapı ömrüyle aynıdır.
- Montajı yapılırken etrafın kirlenmesine yol açmaz. Kolay şekilde yapıştırılır.
- Solvent ve benzoil içermeyen su bazlı boyalarla boyanabilir.
- Kullanıldığı yere dekoratif bir görünüm kazandırır.
- Birçok kartonpiyer modeli vardır. Zevkinize uygun tasarımı seçmenize olanak sağlar.
Yazı Tavsiyesi: Kartonpiyer Alçısı
Badana Nedir?
admin2021-06-01T17:46:25+03:00Badana Nedir? Badana Nasıl Yapılır?
Çocukken evde tadilat yapıldığı zamanlarda badana kelimesini sıklıkla duyardım. O zamanlar genelde birlikte kullanıldıkları için badana ve boyanın aynı anlama geldiğini düşünürdüm. Her ne kadar temel görevleri aynı olsa da badana ile boya birbirinden farklı terimlerdir. Bu yazımda badana nedir ve badana nasıl yapılır sorularına bu yazımızda elimizden geldiğince cevap vermeye çalışacağız.
Badana Nedir?
Binaların, duvarların veya ağaçların dış kısmına fırça kullanılarak ya da püskürtme yöntemi ile sürülen kireçli suya badana adı verilir. Kullanım amacı boya yapılmadan önce duvarı koruyacak, temizleyecek bir astar yüzey oluşturmaktır. Eskiden sadece kireç badana kullanılırken günümüzde plastik badana da yaygın olarak uygulanmaktadır.
Binada bulunan duvarların sıvası bittikten sonra pürüzsüz bir yüzey elde edilir. Bu yüzeyin rengi, yapıldığı malzemeden dolayı estetik değildir. Bu yüzden göze daha çok hitap eden bir görüntü elde etmek için boya badana yapılması gerekir. Burada akla badana nasıl yapılır sorusu geliyor. Bu konuya da değineceğim fakat öncesinde badana ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.
Badana Çeşitleri Nelerdir?
Altı adet badana çeşidi vardır.
- Kireç Badana: Halk arasında adi badana olarak da bilinir. Sönmemiş kirecin suda söndürülerek şap veya tuz ile karıştırılması sonucu elde edilir. Piyasada hazır olarak satılan badana kireçleri bulunmaktadır.
- Plastik Badana: En ayırt edici özelliği uygulandığı yüzeyi diğer badana çeşitlerine göre daha iyi korumasıdır. Kireç badana ile kıyaslandığında daha pahalıdır ancak kullanım ömrü kireç badanaya göre daha uzundur. Islak bez ile silinebilir. Bu özelliği evde yaşayan insanlar için büyük kolaylık sağlar.
- Tutkallı Badana: Pudra kıvamında toz halinde bulunan tutkal ile boya karıştırılarak elde edilir. Karıştırma işleminden sonra en az 2 saat beklenmesi gerekir. Tutkallı badanada hiç kireç bulunmaz.
- Çimento Badana: Renk olarak çimentoya yakın bir ton elde edilmek istendiğinde tercih edilir. Betonarme, beton briket yüzeylere su çimento karışımının uygulanması sonucunda elde edilir.
- Kazein Badana: Mat görünüm istenen; korniş, sütun vb. yüzeylerde kullanılır. Kireç badana ile belirli oranda sütün karıştırılması ile oluşur.
Mermer Badana: Mermer kirecinden elde edilir. Yapı itibariyle kireç badanaya benzer. İsteğe bağlı olarak içine renklendirici de katılabilir.
Badana Nasıl Yapılır?
Badana nedir yazıma badana nasıl yapılır sorusunu cevaplandırarak devam etmek istiyorum. Badana yaparken çok dikkat edilmesi gerekir. Yanlış yapılan uygulamalar zaman kaybına ve gereksiz iş maliyetine neden olur. Adım adım bu konuyu sizlere anlatacağım.
- Öncelikle badana yapılacak oda boşaltılır. Badananın temas ettiği mobilyalar kullanılamaz hale gelebilir. Bu yüzden badana yapılacak oda dikkatli şekilde boşaltılmalı ve yerler bir naylon ile kaplanmalıdır.
- Badana yapmaya başlamadan önce odadaki avizeler sökülmelidir.
- Hangi badana çeşidinin kullanılacağına karar verilir.
- Kullanılacak olan badana karışımı hazırlanır. Badana iyi şekilde karıştırılmalıdır.
- Fırça yardımıyla badana yüzeye uygulanır.
Tavsiye Yazı: Saten Alçı Nedir?
Saten Alçı Nedir?
admin2021-04-13T10:39:31+03:00Saten Alçı, alçıpan veya sıva yapılmış yüzeylerde, boya öncesi son kat düzeltme yapmaya yarayan bir alçı sıva türüdür. Son kat boya öncesi, boşlukları, pürüzleri kapatarak düzgün ipeksi bir yüzey elde etmeye yarar. Saten perdah alçısı veya adları da verilmektedir. Macun kıvamında olduğu için çelik alçı malası ile kolaylıkla tatbik edilir. Yüksek yapışma özelliğine sahiptir, sert bir film tabakası oluşturur.
Kullanım Şekli:
- Temiz bir kaba temiz su konulur. Üzerine Alçıbay Saten Perdah Alçısı sepelenir. Yeterli oran elde edilene kadar devam edilir (10 kg alçı / 6.5 l su ).
- Alçının suyu absorbe etmesi için 2-3 dakika beklenir. Homojen bir karışım elde edilinceye kadar karıştırılır. İdeal bir karışım için mekanik karıştırıcı kullanılmalıdır.
- Harç çelik mala ile yüzeye uygulanır.
- Çelik mala ile son yüzey düzeltme işlemleri yapılır.
Dikkat Edilecek Hususlar
- Uygulama yüzeyi toz, yağ vb. maddelerden temizlenmelidir.
- Uygulamada kullanılacak tüm ekipmanlar temiz olmalıdır.
- Harç karıştırılması esnasında alçı ya da su ilave edilmemelidir.
- Saten perdah alçısı kullanıma hazır haldedir, içerisine başka maddeler karıştırılmamalıdır.
- Minimum uygulama kalınlığı 0,5 mm olmalıdır.
- Uygulama sonunda yüzeyde kalan izler , harç donduktan sonra mala ile traşlanmalıdır.
TEKNİK ÖZELLİKLER
TEKNİK TANIM | İNCE UYGULANABİLİR ALÇI |
KULLANIM YERİ | PÜRÜZSÜZ YÜZEYLER İÇİN SON KAT PERDAH ALÇISIDIR. |
İLGİLİ DİREKTİF | YAPI MALZEMELERİ DİREKTİFİ (89/106/EEC) |
İLGİLİ STANDART | TS EN 13279-1 , TS EN 13279-2 |
TİP | C6 |
FİZİKSEL FORM | BEYAZ TOZ |
İÇERİK | CaSO4+1/2H2O (HEMİHİDRAT GİPS) , Kalsit, geciktirici, su tutucu, hava sürükleyici vb. |
YOĞUNLUK (ort) | 710 gr/lt |
ALÇI / SU ORANI | 100 GR / 65 GR SU |
SU EMİCİLİĞİ | %20-25 |
KULLANIM SÜRESİ | min. 50 dk |
PH | 7-8 |
YÜZEY SERTLİĞİ | 40 SHORE D |
BİRİM TÜKETİM | Sıva üzerine 1mm uygulandığında 1 m²’de 0,9-1,1 kg ; alçı plaka üzerine uygulandığında 0,08-0,10 kg |
EĞILME MUKAVEMETİ | min. 1,1 N/mm² |
BASINÇ MUKAVEMETİ | min. 1,1 N/mm² |
YANGINA TEPKİ | A1 (Yangına katkısı olmayan mamul) |
DOĞRUDAN HAVA İLE YAYILAN SESİ YALITIM | NPD (Performans belirlenmedi) |
ISIL DİRENÇ | NPD (Performans belirlenmedi) |
RAF ÖMRÜ | 1 YIL Uygulamanın yapıldığı ortam ve yüzey ısısı en az 5°C olmalıdır. |
Saten Alçı
Mehmet POLATDEMİR2021-03-29T13:02:54+03:00
Saten Alçı Nedir? Nasıl Yapılır?
“Saten Alçı”, sıvanan yüzeylerin üst katmanlarının pürüzsüz ve temiz bir yüzey haline getirilmesi için uygulanan toz halinde, ince bir malzemeden elde edilen alçı sıva türüdür. Bu düzgün, temiz ve pürüzsüz olma özelliğinden dolayı, bir kumaş türü olan saten benzetmesinden adını almıştır. Bu sıvaya “Saten Perdah Alçısı”, “Perdahlı Alçı Sıva” isimleri de verilmektedir. Saten alçı uygulamasında duvarlarda uygulanan işlemler tavanlar içinde aynıdır.
Saten Alçı Karışım Oranları
- Toz halinde 1 m3 alçı yaklaşık 700 kg gelmektedir.
- Saten alçı harcı hazırlanırken, her 10 kg toz alçıya, 6,5-7 lt su ilave edilmesi gerekir.
- 1 kg karışım ile 1 m2 alana 1 mm kalınlığında saten alçı yapılabilmektedir.
- Alçı sıvalar çabuk donduğundan ve yeniden karıştırılmaya uygun olmadığından, hazırlanan harçların kısa sürede tüketilmesi gerekmektedir. Saten alçısı harcı karıştırıldıktan 90 dk içersinde uygulanmalıdır.
Karışımın Hazırlanması
“Saten alçı”, “perdahlı alçı sıva” uygulaması sonucunda pürüzsüz bir yüzey elde etmenin ilk ve en önemli adımı saten alçı karışımının hazırlanmasıdır. Alçı karışımları hızlı donduğundan en fazla 90 dakikada tüketilecek miktarlarda harç hazırlanmalıdır. Yukarıda verilen alçı-su oranlarına dikkat edilmemesi, uzun süre ya da hızlı karıştırma işlemi harcın hızlı donmasına sebep vermektedir. Dolayısyla harcın karıştırıldığı mikser yüksek devirlerde çalıştırılmamalı ve bu karıştırma işlemi gereğinden uzun tutulmamalıdır.Pürüzsüz bir saten alçılı yüzey elde etmek için toz alçı içerisinde iri taneler, topaklanmalar ya da yabancı maddeler bulunmamalıdır. Bu nedenle alçı sıva torbaları depolanırken sudan ve nemden korunmalı ayrıca 20 alçı torbasından fazla üstüste istiflenmemelidir. Saten alçı harcı karışımı üzerine yeni su ve alçı ilave edip karışımı artırmak harcın homojenliğini bozarak topaklanmalara neden olur. Dolayısıyla her defasında harç karılan eleman temizlenmeli ve baştan yeni bir karışım hazırlanmalıdır. Ayrıca karışımın içerisine kum, çimento ya da mermer tozu gibi herhangi bir yabancı madde eklenmemelidir. Karışım suyunun da karışımın inceliğini ve kalitesini bozmayacak kalitede olması gerekir.
Raspalama
Saten alçı ince bir tabaka olarak uygulandığından, pürüzsüz bir yüzey elde etmek için, perdah alçının uygulanacağı yüzeyin de kısmen düzgün olması gerekmektedir. Perlitli alçı sıva ya da ince sıva uygulanan yüzey kuruduktan sonra, yüzeydeki kabarıklıklar, çıkıntılar ve artıkların temizlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla spatulayla yapılan işleme “Raspa” ya da “Raspalama” adı verilmektedir. Sıva uygulamalarında ortaya çıkan mastar izleri de bu yöntem ile giderilir.
Islatma
Uygulama yapılan yüzeyin uygulama öncesi ıslatılması gerekmektedir. Islatılmayan yüzey ya da alçı sıva karışımındaki düşük su oranı saten alçının çatlamasına ya da yüzeyin tozla kaplı bir hale gelmesine neden olabilmektedir. Dolayısıyla saten alçının içerisindeki suyu kaybetmemesi açısından, saten alçı uygulanacak yüzey ıslatılmalıdır.
Uygulama Yönü
Daha önceden hazırlanan “saten alçı harcı” çelik mala üzerine alınarak yüzeylere 0,3-1 mm kalınlıkta olacak şekilde uygulanır. Saten alçı yüzeyinin yeterince düzgün ve düzenli bir şekilde ortaya çıkması için malalama işlemi sürekli aynı yönlerde uygulanmalıdır. Bu işlem yapılırken, önce uygulanan yüzeyin bozulmaması için, yukarıdan aşağı doğru saten alçı uygulanır. Bu işlem sırasında mümkün olduğunca mala izi bırakmamaya çalışılır.
Zımparalama
Pürüzsüz bir saten alçılı yüzey elde etmek için uygulanan bu ince katman zımparalanır. 0-400 kum zımpara adı verilen zımpara ile uygulanan yüzey son haline getirilir.
Malzemelerin Temizlenmesi
Saten alçının hassas bir uygulama olması, kullanılan malzemeler konusunda titiz olmayı gerektirmektedir. Bir sonraki uygulamanın sağlığı açısından, kullanılan malzemelerin, uygulama işlemi biter bitmez temizlenmesi ve düzenli bir şekilde depolanması gerekmektedir. Alçı kurudukça sertleşen bir malzeme olduğundan, özellikle karıştırma kapları-teknelerinin zaman geçmeden temizlenmesi gerekmektedir.
Kartonpiyer Alçısı
Mehmet POLATDEMİR2021-03-19T16:52:18+03:00
Kartonpiyer Alçısı – Kartonpiyer alçı nedir? Özellikleri Nelerdir? Nerelerde Kullanılır?
Her türlü kartonpiyer ve süsleme işlerinin yanı sıra inşaat alçısı kullanım alanlarında da uygulanır. Donma süresi sabit, ince ve yüksek mukavemetli alçıdır. Dekoratif amaçlı uygulamalarda ve kartonpiyer uygulamalarında kullanılır.
Teknik Özellikleri:
- Kullanma süresi : 12-14 dk.
- Donma süresi : 25-30 dk.
- Basınç dayanımı : >10 N/mm²
- Eğilme dayanımı : >4.5 N/mm²
- Kuru yüzey sertliği : min. 55 Shore D
Özellikleri:
- Kartonpiyer alçısı ince alçıdan oluşan dekoratif amaçlı bir yapı alçısıdır.
- Uzun işleme süresi sayesinde kullanım rahatlığı sağlar ve filtresiz uygulamaya olanak verir.
- Donma süresi boyunca akma ve yığılma yapmaz, çatlaklar oluşmaz.
- Sağladığı pürüzsüz ve parlak yüzey sayesinde direkt kağıt kaplama ve boya işlemine olanak sağlar.
- Geliştirilmiş kimyasal yapısından dolayı ortamdaki nem oranını dengeler, nefes alır, sağlıklıdır.
- Yangına dayanıklıdır. Isı iletkenliği düşük olduğundan yangın yayılmasını geciktirir.
- Isı ve ses yalıtımı sağlar.
- Bakteri, küf ve mantar oluşturmaz, insan ve çevre dostudur.
Kullanım Alanları:
- Kartonpiyer uygulamları ve onarımı
- İç mekan tavan ve sütun üst başlıkları
- Duvar – tavan süslemeleri
Çatı Malzemeleri Nedir?
Ev Çatısında Dikkat Edilecek Unsurlar
admin2021-07-27T20:13:36+03:00Ev Çatısında Dikkat Edilecek Unsurlar
Çatı bir evin koruyucu ögelerindendir. Yağmur, yıldırım, fırtına gibi tüm doğal afet unsurlarında çatı ev için büyük bir koruma işlemi yapmaktadır. Bu nedenle ev catısında dikkat edilecek unsurlar özel bir şekilde incelenmeli ve bu şekilde doğru bir uygulama işlemi yapılmalıdır. Yapımı sırasında ve yapım sonrasında çatı durumu kontrol edilmelidir. Özellikle ev-çatısında dikkat edilecek unsurlar arasında, çatının kaliteli malzemelerle yapılmasına önem verilmeli ve herhangi bir durumda en az hasar alması sağlanması gerekmektedir.
Çatı yapımında, yapım sürecinin önemli bir detay çalışması içermesi önemlidir. Bu detay çalışması, çatının tüm alanlarına hitap etmeli ve çatıyı kusursuz şekilde tamamlamalıdır. Ev catısında dikkat edilecek unsurlar konusunda, yapı malzemesi kullanılması ve malzemelerin doğru bir şekilde kullanılması önemlidir. Çatı oluşturulmasında plana uygun ve uzun ömürlü malzemeler kullanılmalıdır. Bu sayede malzemeler çatıyı en iyi şekilde koruyacak ve eve zarar gelmesini engelleyecektir.
• Çatı yapısının doğru detay ve doğru malzemelerle birlikte yapının türüne göre projelendirilmesi ve yapılması gerekmektedir.
• Su yalıtım ve ısı yalıtım malzemeleri çatı yapısında kullanılarak, ev durumu korunması gerekmektedir.
• Ev catısında dikkat edilecek unsurlar arasında, çatılarda oluşacak olan nemin yoğuşma ile dışarı atılması gerekmektedir. Bu nedenle bir havalandırma yapılmalıdır.
• Çatı yapımı sırasında kaplama malzemesi altına ısı ve su yalıtımı için havalandırma çalışması yapılmalıdır.
Mahya Konusunda Dikkat Edilecek Noktalar
Mahya, çatı yapısı içerisinde eğik çatı yüzeylerinin yatay bir doğrultuda kesişmiş olduğu ara keşide denilmektedir. Bu alanın yapılmasında dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Ev çatısında dikkat edilecek unsurlar konusunda mahya oldukça önemli bir noktadır. Mahya hakkında;
• Mahya da yer alan kir ve baca dipleri kısmında sıva çatlakları sıvanmazsa yağmur suları ev içerisine girecektir. Bu nedenle bu alanların temizlenmesi ve sıvanması önemlidir. Başlangıçta doğru bir işlem yapılmalıdır.
• Çatı da yer alan sıva çatlakları çatı döşenmeden önce iyi bir şekilde kapatılmalı ve uzun ömürlü kalması sağlanmalıdır. Ev catısında dikkat edilecek unsurlar arasında bu durum önemlidir.
Detaylı Bilgi ve İletişim İçin Tıklayın…
Çatı Eğimi Neye Göre Değişir?
admin2021-07-08T15:44:05+03:00Çatı Eğimi Neye Göre Değişir? Değişen inşaat yönetmelikleri, inşaat sektörünün birçok alanını etkiliyor. Bu değişimler kullanılan malzemenin kalitesinden inşaat standartlarına kadar geniş bir alanı kapsıyor. Yeni yönetmelikler, her alanı olduğu gibi çatı eğimi alanını da etkiledi. Ayrıca çatı terası, saçak genişliği ve çatı arası da ilgili yönetmelik tarafından yeniden düzenlendi.
Standartlara uygun bir inşaat yapmak için müteahhitlerin uyması gereken yeni çatı eğimi ve çatı inşaatı kuralları bulunuyor. Bu kuralların asıl amacı, binada yaşayan kişilerin konforunu arttırarak en üst düzey güvenliğini sağlamaktadır. Ayrıca standartlar, engelli dostu inşaatı teşvik ederek toplumun tüm bireylerinin kolay bir şekilde kullanmasını sağlıyor.
İlk aşamada önemsiz gibi görünen çatı eğimi, başta yoğun kar yağışı alan bölgeler olmak üzere pek çok bölgede önemlidir. Kar yağışının yoğun olduğu bölgelerde, çatı eğimi ağır kar yükünü destekleyecek şekilde olmalıdır. Benzer durum yağışın çok olduğu bölgeler için de geçerlidir.
Çatı Eğimi Nasıl Olmalı?
Yayınlanan yeni çatı standartlarına göre çatı eğimi %45 seviyesinin altında olmalı. Çatı eğimi yapılırken, çatının çevreyle uyumlu olması gerekmektedir. Örneğin çevredeki binalarda %25 çatı eğimi uygulandıysa, yeni yapılacak binada da benzer bir oranın korunması gerekir. Böylelikle bölgede birbirine uyum sağlayan ve estetik binalar ortaya çıkar.
Çatı eğimi hesabı yapılırken ölçüm saçak ucundan itibaren yapılmalıdır. Ayrıca çatı yapılırken mahya yüksekliğinin 5.00 metrenin altında olması gerekir. Çatının şekli verilirken mahya sınırına ve eğim sınırına uyulması gerekir. Bunun dışında çatının şekliyle ilgili herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir.
Bodrum katı sayılmadığında 2 kat ve altında kalan müstakil evlerde ise çatı ve çatı arası piyesi, belediyelerin yetki alanındadır.
Teras Çatılarda Neye Dikkat Edilmeli?
Yayınlanan imar yönetmeliği, çatı eğiminin yanı sıra çatıdaki teraslarla ilgili de bazı kurallar tanımlamıştır. Çatılarda yer alan teras alanları, ilgili kurumlardan izin alındıktan sonra farklı amaçlar için kullanılabilir. Örneğin teraslarda anten, asansör kulesi, güneş enerjisi panelleri uygulanabilir. Ticari amaçla kullanılacak binalarda ise teras katı otopark ya da helikopter iniş pisti olarak kullanılabilir.
Yönetmelik uyarınca terasta su deposu yapmaya da izin verilmiştir. Gerekli durumlarda teras üzerinde peyzaj düzenlemesi de yapılabilir. Peyzaj ve bahçe düzenlemeleri yapılırken, kullanılacak olan toprak yüksekliği, parapet yüksekliğinden hariç tutulmalıdır. Reklam panosu koyma isteği varsa, öncelikle belediyeden ilgili izinlerin alınması gerekir.
Teras çatılar inşa edilirken gerekli yalıtımların yapılması zorunludur. Isı ve su yalıtımına ek olarak teras çatı kenarına parapet de yapılmalıdır. 1.00 metre yüksekliğe sahip parapete alternatif olarak korkuluk da yapılabilir. Teras bahçesi yapılacaksa, parapet yüksekliği kullanılacak toprak yüksekliğine göre yeniden belirlenmelidir.
Bunlara ek olarak teras alanlarında kapalı bir alan oluşturularak bu alan depolama birimi işlevi görebilir. Oluşturulacak kapalı depolama biriminin alanı, toplam teras alanının %10’unundan küçük olması gerekir. Kapalı alan ise 20 m² küçük olmalıdır.
Saçak Genişliği Neye Göre Belirlenir?
Çatı inşası sırasında dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise saçak genişliğidir. İlgili yönetmeliğe göre saçaklar en fazla 0.60 cm genişliğe sahip olabilir. Eğer binanın ön bahçesi yoksa giriş saçaklarının en alçak bölümü için sınırlama getirilmiştir. Bu bölüm yay kaldırımından en az 2.40 metre yüksek olmalıdır. Eğer ön bahçe varsa, bu sınır 1.50 metre olarak belirlenir. Bodrum katı hariç 2 kat ve altı olan müstakil binalarda ise bu sınırlar belediyenin yetki alanına girer.
Çatı Arası Nasıl Kullanılır?
Binalarda bulunan çatı araları, bağımsız bölüm olarak kullanılamaz. Çatı arası yapılırken sadece son katta yer alan bağımsız bölümün piyesleri yapılabilir. Piyesler yapılırken belirtilen çatı eğimine uyulması zorunludur. Bunun dışında çatı arasına su deposu ya da asansör kulesi yapılabilir. Bu birimler yapılırken ilgili yönetmeliklere uyulması zorunludur. Eğer çatı arası son bağımsız birime bağlı olmayacaksa, bu alan ortak kullanım şartlarına tabidir.
Eğer çatı arası son katta yer alan bağımsız bölüme bağlı olarak yapılacaksa, tavan betonu yapılmayabilir. Burada yer alan tavan döşemesinin çatı eğimine uyun olması gerekir. Ayrıca son katta yer alan bağımsız birimlerin terasları arasında 4.00 metre ve üstü mesafe olması gerekir. Saçak derinliği ise 3.00 metre ve üstü olmalıdır.
Bardoline Geleneksel Shingle
admin2021-06-01T16:44:02+03:00Bardoline Geleneksel Shingle
Sistem BARDOLINE çatınıza son derece estetik bir görünüm veren, sağlam ve hafif bir çatı kaplama malzemesidir. BARDOLINE çatınız için birçok şekil ve renk seçeneği sunan zengin bir yelpazeye sahiptir.
- Ürün Avantajları
- Uzun ömürlü
- Kaliteli
- Estetik
- Esnek
- Hafif
- 10 yıl garanti
BARDOLINE, DAYANIKLI, ESNEK VE HAFİF BİR MALZEME OLARAK TÜM ÇATI TİPLERİNE KOLAYCA UYGULANABİLİR.
BARDOLINE yüksek kaliteli bitümden örgüsüz cam elyaf donatılı olarak üretilen ve üzeri çeşitli renklerde granüle mineral kaplanan şingıl tipi bir çatı kaplama malzemesidir. Sistem BARDOLINE şingıl malzeme, OSB ve aksesuarlarını da içeren çatı sistemi bütünü olup, her tip yapıda uygulanması kolay, su geçirmez, güvenli, uzun ömürlü, hafif ve estetik çatılara imza atmak için zengin olanaklar sunar.
BARDOLINE çatınız için birçok şekil ve renk seçeneği sunan
zengin bir yelpazeye sahiptir.
BARDOLINE ile hangi tip çatı olursa olsun mükemmel bir su yalıtımı
sağlarken, estetikten de ödün vermezsiniz.
BARDOLINE, dayanıklı, esnek ve hafif bir malzeme olarak tüm
çatı tiplerine kolayca uygulanabilir.
BARDOLINE su geçirmez özelliğiyle güvenli bir çatı çözümüdür.
Sistem BARDOLINE tam su geçirimsiz, kolay ve hızlı uygulanabilen, uzun
vadede de güvenle kullanabileceğiniz bir çatı çözümüdür.
Avantajlar
UYGULAMASI KOLAY
BARDOLINE çatıya kolayca uyum sağlar. Başka malzemelerle kaplanması çok zor, hatta imkansız olan karmaşık çatı formlarına, kubbe, tonoz gibi eğrisel yüzeylere adapte edilebilir. Kolay ve hızlı uygulanır.
ESTETİK
Parçalı dokusu , gölge efektli doğal ve çekici renkleri ile estetiktir.
HAFİF
Yaklaşık 10 kg/m² ağırlığıyla hafif bir malzemedir, çatı konstrüksiyonuna çok az yük verir.
SU GEÇİRMEZ
Su geçirmez, parçalı ve esnek yapısı sıcaklık farklarında çatlamayı önler, uzun ömürlüdür.
ÜZERİNDE KOLAYLIKLA YÜRÜNEBİLİR
Çatıya çıkılması gerektiğinde BARDOLINE üzerinde rahatlıkla yürünebilen, dayanıklı bir çatı malzemesidir.
Aksesuar ve Ek Ürünler
- Vidalar
- Çatı Çıkış Kapakları
- Silikon ve Mastikler
- Nem Bariyeri
- Semerler
- Tepe Mahyaları
Diğer Çatı Tipleri İçin Yazılarımıza Göz Atabilirsiniz: Çatı Tipleri ve Malzemeleri
Onduline HR Levha
admin2021-05-25T09:18:52+03:00Onduline HR Levha
Çatı kaplamada yüksek dayanım özellikleri ile öne çıkan bu ürünler çatıların daha sağlam olmasında son derece etkilidir. Bu çatı malzemeleri organik elyaf ile özel bir reçine türünün homojen hale getirilmesi ile elde edilen malzemelerdir. Özel olarak üretilen bu çatı malzemelerinin renkleri en zorlu mevsim şartları karşısında dahi renklerinde bozulmalar meydana gelmiyor. Su geçirmeyen yapısı ve esnek olması sayesinde çatlamaz bir özelliği vardır. Bu ürünlerde paslanmazlık en belirgin özelliklerden biridir. Aynı zamanda küflenmez, UV ışınlarına karşı da son derece dayanıklıdırlar. Havada bulunan kimyasallardan etkilenmeyen bu ürünler bakım gerektirmezler. Bununla birlikte hem kullanıcı hem de çevre dostu malzemelerdirler.
Avantajları:
- Çevrecilikte yüksek standart
- Hızlı ve kolay uygulama
- Hafif
- Su geçirimsiz
- Ses izolasyonu (yutuculuk)
- Yüksek mekanik dayanım
Onduline HR Levha
Isı İletkenliği
Onduline HR ısı iletkenlik değeri 0.105 kcal/mh derecedir. Bu sayede ısı geçişini engelleyerek iklimsel değişikliklerde ortamın ısını korur.
Ses Yutuculuk
Onduline HR çatı kaplama levhalarının ses yutuculuk değeri ortalama 40 dB’dir. Bu sayede özellikle şiddetli yağmurların ses etkisini azaltır konfor oranını artırır.
Biyolojik Nitelikler
Onduline HR levhaları çürümez, küf ve mantar benzeri biyolojik etkilerden zarar görmez. Kaliteli ve teknolojik olduğu için uzun yıllar kullanıma uygundur.
Kimyasal Nitelikler
Çeşitli tuz, asit ve alkaliler Onduline HR performansında herhangi bir değişikliğe neden olmaz. Dış ortam şartlarına elverişlidir.
Shingle Çatı Malzemesi
Mehmet POLATDEMİR2021-03-29T18:08:41+03:00Ülkemizde geleneksel çatı kaplama malzemesi olarak sert ve kırılgan kaplamalar kullanılır.Ancak bu malzemelerin neden olduğu sorunlar halk arasında yaygın olarak bilinmektedir.Asfalt kiremit “shingle” size karşılaştığınız bu sorunların hiçbirini yaşatmaz.
Dayanıklı ve ekonomik olarak bilinen shingle çatı, çatı kaplama amacıyla kullanılan malzemeler arasında en çok tercih edilen türdür. Özellikle eğimli çatıların kaplamasında su izolasyon malzemesi olarak tercih edilmektedir. Modern teknolojiyi üzerinde fazlasıyla barındıran bir çatı malzemesi olması nedeniyle shingle çatının sektörde önemli bir yeri bulunuyor. Amerika’da bulunan evlerin %90’ı Avrupa’da bulunan evlerin büyük bir kısmı shingle çatı kaplama sistemi ile donatılmıştır.
Shingle çatı, esnek yapısıyla, geleneksel olarak tercih edilen çatı kaplama malzemelerinden farklıdır. Sert ve kırılgan olmaması sayesinde rüzgara ve kötü hava koşullarına karşı dayanıklıdır. Shingle çatıda diğer çatı kaplama malzemelerinde olduğu gibi uçma ya da kalkma gibi olumsuzlukların yaşanmasına neden olmamaktadır. Shingle çatı, hafif oluşuyla da iskelet maliyetini düşürdüğü gibi aynı zamanda uzun ömürlüdür. Shingle çatı, farklı renk alternatifleriyle yapılara dekoratif görünüm de kazandırır.
Çatı güvenliği ve çatılarda kullanılan malzemeler büyük önem taşımaktadır. Unutmayın; çatı güvenliği hayat kurtarır.
Türkçede Şıngıl Çatı olarak da kullanılan bu terim bir çatı kaplama malzemesi ya da eğitimli çatılarda çatı kaplamak için kullanılan su izolasyon malzemesinin adıdır. En çok tercih edilen çatı kaplama malzemesi olan Shingle çatı, esnek bir çatı uygulama malzemesi olduğu için uygulama esnasında kolaylık sağlamaktadır.
Shingle çatı, düşük sıcaklıklarda dahi çatlamaz, kırılma meydana gelmez. Shingle çatıda karın kaymasını önlemek için özel kurulumlar yapmaya gerek yoktur. Shingle çatı, kar yığınlarının çatıdan topluca kaymasını önler. Diğer çatı kaplama malzemelerinden farklı olarak, çeşitli renk ve şekillerde sunulması çatının farklı ve güzel renklerde tasarlanmasını sağlamaktadır. Shingle oldukça güvenli bir malzemedir. Statik elektriği biriktirmez, kıvılcım yapmaz, mıknatıs etkisini oluşturmaz ve yıldırım çekmez. Her türlü hava koşuluna, aşındırıcı ortamlara ve kimyasal asitlere karşı dayanıklıdır. Rüzgara karşı dayanımı yüksektir. Yağmur ve fırtınada da sessizdir.
Shingle Çatı Malzemesinin Özellikleri
- Benzer kaplama malzemelerine göre hafif bir yapıdadır.
- Konstrüksiyona gereksiz yükler yüklemez.
- Uygulanması oldukça kolay ve pratiktir.
- Su geçirmez niteliğinden dolayı içeriye kolay kolay su almaz.
- Her türlü binaya uygulanabilir esnek niteliklere sahiptir.
- Eğim ve eğrisel nitelikte olan tüm bölümlere hızlıca uyum sağlar.
- İddialı ve hoş bir görüntü sunar.
- Hafif nitelikleriyle gereksiz yük yapmaz.
- İskelet maliyetini düşürür.
- Sorunsuz bir çatı vaat eder.
Boyalı Saç Trapez Levha
Mehmet POLATDEMİR2021-03-29T13:21:25+03:00
Boyalı Saç Trapez Levha Nedir?
Boyalı Galvanizli tek kat ürünlerin 27/200 formlanmış hali trapez levha olarak adlandırılır. Trapez formu ile saclar sağlam, uzun ömürlü, ekonomik, çatlamaz, kırılmaz, paslanmaz, hafif, çok pratik bir çatı örtüsüdür.
Kullanım Alanları
*27/200 form Trapez; yalıtım gerekmeyen endüstriyel binalar *Depo ve Silo inşaatında*Alışveriş merkezleri *Endüstriyel Tesisler*Akaryakıt istasyonları*Uçak hangarları *Baraka yapımında *Prefabrik Yapı İmalatında *Araç parkları *Şantiyelerde istinat duvarı *Spor salonları*Cephe kaplama Çatı ve Cephe kaplamalarında en ekonomik aynı zamanda montajı kolay bir çatı ve cephe kaplama ürünüdür. İnşaat alanında çok yaygın bir kullanım alanına sahiptir.
Özellik ve Avantajları
- Çatı ve cephede kolay ve hızlı montaj
- Malzemenin hafif olması sayesinde taşıyıcı konstrüksiyondan tasarruf ve pratik montaj imkanı verir
- Şantiye ve depolarda az yer işgal eder
- Renk ve form çeşitliliği müşteriye seçim imkanı verir
- Geri dönüşüm özelliğinden dolayı çevre dostudur
- Kolay lehim tutar ateşe karşı dayanıklıdır
- Boyalı trapez sac ve galvaniz trapez sac istenilen her uzunlukta üretilebilmektedir
- Galvanizlenmiş çeliğin üzerine yapılan boyamalar, galvaniz tabakasının ömrünü uzatmaktadır
Galvaniz Trapez Oluklu Saç
Mehmet POLATDEMİR2021-03-19T11:29:17+03:00
Galvaniz Trapez Oluklu Saç Nedir?
Galvanizli tek kat ürünlerin 27/200 formlanmış hali trapez levha olarak adlandırılır. Trapez formu ile saclar sağlam, uzun ömürlü, ekonomik, çatlamaz, kırılmaz, paslanmaz, hafif, çok pratik bir çatı örtüsüdür. İstenilen ebat ve renklerde stoğumuzda bulunan ürün en çok tercih edilen çatı malzemesidir.
Kullanım Alanları
*27/200 form Trapez; yalıtım gerekmeyen endüstriyel binalar *Depo ve Silo inşaatında*Alışveriş merkezleri *Endüstriyel Tesisler*Akaryakıt istasyonları*Uçak hangarları *Baraka yapımında *Prefabrik Yapı İmalatında *Araç parkları *Şantiyelerde istinat duvarı *Spor salonları*Cephe kaplama Çatı ve Cephe kaplamalarında en ekonomik aynı zamanda montajı kolay bir çatı ve cephe kaplama ürünüdür. İnşaat alanında çok yaygın bir kullanım alanına sahiptir.
Özellik ve Avantajları
- Çatı ve cephede kolay ve hızlı montaj
- Malzemenin hafif olması sayesinde taşıyıcı konstrüksiyondan tasarruf ve pratik montaj imkânı verir.
- Şantiye ve depolarda az yer işgal eder.
- Renk ve form çeşitliliği müşteriye seçim imkânı verir.
- Geri dönüşüm özelliğinden dolayı çevre dostudur.
- Kolay lehim tutar ateşe karşı dayanıklıdır.
- Boyalı trapez sac ve galvaniz trapez sac istenilen her uzunlukta üretilebilmektedir.
- Galvanizlenmiş çeliğin üzerine yapılan boyamalar, galvaniz tabakasının ömrünü uzatmaktadır.
Galvaniz Sinüs Oluklu Saç
Mehmet POLATDEMİR2021-03-29T11:16:55+03:00
Galvaniz Sinüs Oluklu Saç Nedir?
Cephe kaplamalarında en ekonomik aynı zamanda montajı kolay bir çatı ve cephe kaplama ürünüdür. İnşaat alanında çok yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Galvanizli tek kat ürünlerin sinüs, oval formlanmış hali oluklu levha olarak adlandırılır. Oluklu formu ile saclar sağlam, uzun ömürlü, ekonomik, çatlamaz, kırılmaz, paslanmaz, hafif, çok pratik bir çatı örtüsüdür. Çatı malzemeleri arasında en ekonomik ürün olduğundan çok tercih edilir.
Kullanım Alanları
Oluklu sac; yalıtım gerekmeyen endüstriyel binalar *Depo ve Silo inşaatında*Alışveriş merkezleri *Endüstriyel Tesisler*Akaryakıt istasyonları*Uçak hangarları *Baraka yapımında *Prefabrik Yapı İmalatında *Araç parkları *Şantiyelerde istinat duvarı *Spor salonları*Cephe kaplama Çatı ve Cephe kaplamalarında en ekonomik aynı zamanda montajı kolay bir çatı ve cephe kaplama ürünüdür. İnşaat alanında çok yaygın bir kullanım alanına sahiptir.
Özellik ve Avantajları
- Çatı ve cephede kolay ve hızlı montaj.
- Malzemenin hafif olması sayesinde taşıyıcı konstrüksiyondan tasarruf ve pratik montaj imkânı verir.
- Şantiye ve depolarda az yer işgal eder.
- Renk ve form çeşitliliği müşteriye seçim imkânı verir.
- Geri dönüşüm özelliğinden dolayı çevre dostudur.
- Kolayca sökülüp farklı yerlere bozulmadan montaj yapıldığından, malzemeden tasarruf sağlar.
- Kolay lehim tutar ateşe karşı dayanıklıdır.
- Kolayca boyanabilir
- Ateşe ve ısıya dayanıklıdır
- Galvanizlenmiş çeliğin üzerine yapılan boyamalar, galvaniz tabakasının ömrünü uzatmaktadır.
- Çevre koruma duvarı yapmak için en ekonomik üründür.
Blog Haberleri
Kapı ve Pencere Yenilerken Dikkat Edilecekler
admin2021-07-29T17:05:09+03:00Kapı ve Pencere Yenilerken Dikkat Edilecekler.
Uzun süre kullanımdan kaynaklı pencere ve kapılarınız zarar görebilir ya da eskimeye başlayarak işlevlerini tam olarak yerine getiremeyebilir. Genel kanı, bu değişimlerin bir dekorasyon ihtiyacından kaynaklandığı yönünde olsa da işlev kaybı da kullanıcıları pencere ve kapı yenileme konusuna yöneltmektedir. Soğuk havanın içeri sızması, kar ve yağmur sularının aralarda kalarak pencereleri yıpratması, kapıların sürekli çarpıp tam kapanmamaya başlaması gibi pek çok faktör kapı ve pencerelerin işlevlerini yitirmelerine sebep olmaktadır. Bu tür bozulmalar en çok enerji verimi açısından sorun yaratır. Ayrıca tehlikeli sonuçlara da sebebiyet vermektedir. Pencere ve kapı yenileme sürecine girdiğiniz zaman dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır.
1.Kapı ve Pencere Ne Zaman Yenilenmeli?
Kapı ve pencere yenilenme koşulları birbirinden farklıdır. Genellikle aşırı şiddetli yağmur ve yetersiz su yalıtımı, pencerelerin su almasına neden olmaktadır. Özellikle ahşap doğrama olarak bilinen pencereler, bu konuda daha hassastır. Pencere dışarıdan su aldığı zaman evin içindeki boya kabarabilir. Daha kötü bir senaryoda ise zemini su basabilir ve yüksek maliyetli tadilat işleri ortaya çıkabilir.
Kapılar söz konusu olduğunda yine en büyük sorun tam olarak kapanmama ile ilgilidir. Ya da zorla kapattığınız kapının açmaya çalışırken tutukluk yapmaya başlaması, kapı yenileme vaktinin geldiğini göstermektedir. Bu durum evin giriş kapısında yaşanıyorsa, geçici çözümlere başvurmadan kapı yenileme yapılmalı, hırsızlık olaylarına karşı güvenlik sağlanmalıdır. İç alandaki kapılarda da enerji tasarrufu açısından bekletmeden değişiklik yapılması gerekmektedir.
2.Ahşap Mı Yoksa PVC Mi?
Pencere kapı yenileme işlemlerinde kullanılacak olan malzeme cinsi de önem taşımaktadır. Eskiden beri kullanılmakta olan ahşap pencereler günümüzde estetik göründükleri için tercih edilebilmektedir. Fakat ne kadar göze hitap etse de, dayanıklılık konusunda PVC kadar beklentiyi karşılayamamaktadır. Şiddetli yağmur ahşap pencerelerin su alma olasılığını artırırken, güneş etkisiyle renkleri solmaya başlayarak, aşınabilir. Ayrıca ahşap pencerelerin bakımı oldukça zahmetlidir. Yılda bir kere uygun vernikle bakımının yapılması gerekir.
Diğer taraftan PVC pencerelerin sağlığa zararlı olduğu kanısı, geçmişte insanları bu pencere türünden uzaklaştırmıştır. Fakat günümüzde uygulanan üretim yöntemleri ile PVC pencereler sağlık yönetmeliklerine uygun olarak yapılmaktadır. Yine de PVC pencere seçiminde de bazı faktörler bulunmakla birlikte ilk aşamada ısı ya da ses yalıtımı olup olmadığı, penceredeki odacık sayısı, hava geçirgenliği ve cam sınıfını göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Doğru seçildiği takdirde şiddetli yağmura, güneşe, toza karşı dayanıklı olan PCV pencerelerin bakımı da kolaydır. PVC pencereler ıslak bir bez yardımıyla temizlenebilmektedir. Ayrıca farklı çeşitleri bulunan PVC pencerelerin aynı zamanda ahşap görünümlü modelleri de bulunmaktadır.
Kapılar konusunda ise, yine eskiden popüler olan ahşap kapılar yerine günümüzde çelik kapılar kullanılmaktadır. Bunun nedeni ahşap kapıların çok kolay açılarak hırsızlık olaylarını arttırmasıdır. İhtiyacınıza uygun olarak seçeceğiniz kapılarda da class olarak adlandırılan ‘’güvenlik seviyesi’’ önemli bir noktadır.
3.Doğru Kapı ve Pencere Uygulaması Nasıl Yapılır?
Doğru kapı ve pencere uygulamasının bir numaralı kuralı, doğru ölçü almaktır. Yenilenecek pencere ve kapının ölçüsü yanlış alınırsa kapı veya pencere amaçlanan yere sığmaz ya da küçük gelir. Bu durumda ise yeniden sipariş vermeye neden olur ve yenileme sürecini geciktirir.
Eğer evde tek bir pencere veya kapı yenilenecekse, seçilen rengin ve tasarımın evin diğer odalarındaki pencere ve kapılarla uyumlu olması önemlidir. Böylelikle kullanılan malzeme değişse bile genel bir uyum yakalamak mümkün olur. Ayrıca pencere ve kapı yenileme işleminin usta tarafından yapılması önemlidir. Böylelikle yeni pencere veya kapı takılırken herhangi bir boşluk kalmaz ve ısı kaybı önlenir. Doğru bir yenileme işlemi, ısınma ve soğuma açısından tasarruf etmenize yardımcı olur.
4.Pencere ve Kapı Yenileme Maliyeti Ne Kadardır?
Kapı ve pencerenin boyutu, kullanılacak olan malzeme, değişecek kapı ve pencere sayısı yenileme projesinin inşaat maliyetini etkileyebilir. Tüm pencere ve kapıları değiştirmek yerine, ilk aşamada sadece ihtiyaç duyulanların değiştirilmesi, yenileme maliyetini önemli ölçüde azaltacaktır. Ayrıca yenileme işlemini yapmadan önce fiyat araştırmasının yapılması, alternatifleri ile birlikte seçeneklerin değerlendirilmesi, proje başladıktan sonra bir sürprizle karşılaşma oranını azaltacaktır.
Dİğer Yazılarımıza Göz Atmak İçin Tıklayın…
Badana Nedir?
admin2021-06-01T17:46:25+03:00Badana Nedir? Badana Nasıl Yapılır?
Çocukken evde tadilat yapıldığı zamanlarda badana kelimesini sıklıkla duyardım. O zamanlar genelde birlikte kullanıldıkları için badana ve boyanın aynı anlama geldiğini düşünürdüm. Her ne kadar temel görevleri aynı olsa da badana ile boya birbirinden farklı terimlerdir. Bu yazımda badana nedir ve badana nasıl yapılır sorularına bu yazımızda elimizden geldiğince cevap vermeye çalışacağız.
Badana Nedir?
Binaların, duvarların veya ağaçların dış kısmına fırça kullanılarak ya da püskürtme yöntemi ile sürülen kireçli suya badana adı verilir. Kullanım amacı boya yapılmadan önce duvarı koruyacak, temizleyecek bir astar yüzey oluşturmaktır. Eskiden sadece kireç badana kullanılırken günümüzde plastik badana da yaygın olarak uygulanmaktadır.
Binada bulunan duvarların sıvası bittikten sonra pürüzsüz bir yüzey elde edilir. Bu yüzeyin rengi, yapıldığı malzemeden dolayı estetik değildir. Bu yüzden göze daha çok hitap eden bir görüntü elde etmek için boya badana yapılması gerekir. Burada akla badana nasıl yapılır sorusu geliyor. Bu konuya da değineceğim fakat öncesinde badana ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.
Badana Çeşitleri Nelerdir?
Altı adet badana çeşidi vardır.
- Kireç Badana: Halk arasında adi badana olarak da bilinir. Sönmemiş kirecin suda söndürülerek şap veya tuz ile karıştırılması sonucu elde edilir. Piyasada hazır olarak satılan badana kireçleri bulunmaktadır.
- Plastik Badana: En ayırt edici özelliği uygulandığı yüzeyi diğer badana çeşitlerine göre daha iyi korumasıdır. Kireç badana ile kıyaslandığında daha pahalıdır ancak kullanım ömrü kireç badanaya göre daha uzundur. Islak bez ile silinebilir. Bu özelliği evde yaşayan insanlar için büyük kolaylık sağlar.
- Tutkallı Badana: Pudra kıvamında toz halinde bulunan tutkal ile boya karıştırılarak elde edilir. Karıştırma işleminden sonra en az 2 saat beklenmesi gerekir. Tutkallı badanada hiç kireç bulunmaz.
- Çimento Badana: Renk olarak çimentoya yakın bir ton elde edilmek istendiğinde tercih edilir. Betonarme, beton briket yüzeylere su çimento karışımının uygulanması sonucunda elde edilir.
- Kazein Badana: Mat görünüm istenen; korniş, sütun vb. yüzeylerde kullanılır. Kireç badana ile belirli oranda sütün karıştırılması ile oluşur.
Mermer Badana: Mermer kirecinden elde edilir. Yapı itibariyle kireç badanaya benzer. İsteğe bağlı olarak içine renklendirici de katılabilir.
Badana Nasıl Yapılır?
Badana nedir yazıma badana nasıl yapılır sorusunu cevaplandırarak devam etmek istiyorum. Badana yaparken çok dikkat edilmesi gerekir. Yanlış yapılan uygulamalar zaman kaybına ve gereksiz iş maliyetine neden olur. Adım adım bu konuyu sizlere anlatacağım.
- Öncelikle badana yapılacak oda boşaltılır. Badananın temas ettiği mobilyalar kullanılamaz hale gelebilir. Bu yüzden badana yapılacak oda dikkatli şekilde boşaltılmalı ve yerler bir naylon ile kaplanmalıdır.
- Badana yapmaya başlamadan önce odadaki avizeler sökülmelidir.
- Hangi badana çeşidinin kullanılacağına karar verilir.
- Kullanılacak olan badana karışımı hazırlanır. Badana iyi şekilde karıştırılmalıdır.
- Fırça yardımıyla badana yüzeye uygulanır.
Tavsiye Yazı: Saten Alçı Nedir?
Riskli yapı süreci nasıl yürütülecek?
Mehmet POLATDEMİR2021-03-31T19:42:34+03:00Depreme karşı dayanıklılığı ve içinde yaşayanların can güvenliğinin olmadığı riskli yapıların tespitine yönelik işlemler 4 aşamada yapılıyor.
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremle ilgili riskli yapı tespitine ilişkin sürecin nasıl yürütüleceği yeniden gündeme geldi.
Deprem, sel, heyelan gibi afetlerde içinde yaşayanların can güvenliğinin olmadığı yapılar diye adlandırılan “riskli yapılar”ın tespit edilmesine yönelik işlemler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülüyor.
Riskli yapılarla ilgili süreç, “tespit başvurusu”, “risk tespiti”, “riskli yapıların yıktırılması” ve “yıkım sonrası uygulama” olmak üzere, 4 ana aşamadan oluşuyor.
Tespit başvurusu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, riskli alan ile yapıların kentsel dönüşüm kapsamında sağlıklı ve güvenli yaşam alanları haline getirilmesi amacıyla çıkarılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapıların her şeyden önce malikleri tarafından tespit ettirilmesi gerekiyor.
Riskli yapı tespitinde vatandaşların izleyecekleri ilk adım, lisanslı kurum ve kuruluşlara başvuru ile atılıyor.
Bu kapsamda vatandaşlar, yapıları için Bakanlıkça lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara “riskli yapı tespiti” yaptırılabiliyor.
Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşların listesine de Bakanlığın internet sitesindeki “https://altyapi.csb.gov.tr/riskli-yapi-tespiti-ile-ilgili-kuruluslar” linkinden ulaşılabiliyor.
Riskli yapı tespiti işlemleri için maliklerden biri veya kanuni temsilcisinin dilekçe, güncel tapu durum belgesi ve kimlik belgesinin fotokopisi ile söz konusu kurum ve kuruluşlara başvurması yeterli oluyor.
Risk tespiti
Yapılan incelemeler sonucunda riskli olduğu tespit edilen yapılar, tespiti yapan kurum ve kuruluşlarca İstanbul’da ilçe belediyelere, diğer illerde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine bildiriliyor.
İtiraz olursa belediyeler ve il müdürlüklerince yapıyla ilgili raporlar tekrar inceleniyor. Eksik veya yanlış hususların bulunması halinde raporlar ilgilisine iade edilirken, uygun bulunan tespitlere yönelik şerh bildirimi ilgili tapu müdürlüğüne iletiliyor.
Bu sürecin ardından ilgili tapu müdürlüğünce, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine karşı tebligat tarihinden itibaren 15 gün içinde hak sahiplerine tebliğ ediliyor.
Bu tebligatta riskli yapının bulunduğu yerdeki müdürlüğe dilekçe ile itiraz edilebileceği, aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren idarece 60 günden az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği de belirtiliyor.
Riskli yapının tespitine yönelik itirazlar da üniversitelerden bildirilen dört üye ile ikisi inşaat mühendisi ve biri jeoloji veya jeofizik mühendisi olmak üzere Bakanlık teşkilatında görev yapan üç üyenin yer aldığı teknik heyet tarafından inceleniyor.
Riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine, 60 günden az olmamak üzere süre verilerek, riskli yapıların yıktırılması isteniyor.
Riskli yapıların yıktırılması
Riskli yapıların 60 günlük süre içinde maliklerince yıktırılıp yıktırılmadığı, idarece mahallinde kontrol ediliyor. Riskli yapı, malikleri tarafından yıktırılmamışsa yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek 30 günden az olmak üzere ek süre tanınıyor.
Bu süre sonunda da riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması halinde, riskli yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması ilgili kurum ve kuruluşlardan isteniyor.
Riskli yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ile yıktırma işlemleri, mülki amirler tarafından sağlanacak kolluk kuvveti desteği ile idarece yapılıyor veya yaptırılıyor.
Yıktırılamayan yapılar Bakanlıkça veya il müdürlüklerince yıkılıyor veya yıktırılıyor. Bu yıktırmanın masraflarından malikler hisseleri oranında sorumlu oluyor.
Yıkım sonrası uygulama
Riskli yapıların bulunduğu parsellerde, yapıların yıktırılmış olması şartı aranmaksızın ve yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin, parsellerin birleştirilmesi, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılması, yeniden bina yaptırılması, payların satışı gibi işlemler bazında yeniden değerlendirme yapılıyor.
Bu süreçte bütün maliklerce oy birliği ile karar verilememiş olması durumunda anlaşma sağlanamayan maliklere ait taşınmazların değeri Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettiriliyor ve bu değer de gözetilerek oy birliği ile anlaşmaya çalışılıyor.
Oy birliği ile anlaşma sağlanamaması halinde yapılacak uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar veriliyor.
En az üçte iki çoğunluk ile alınacak kararlar ve anlaşma şartları İstanbul’da belediyelere diğer yerlerde il müdürlüğüne bildiriliyor. Alınan karara katılmayan maliklerin arsa payları, arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılıyor. Satış işlemlerinin sonlanmasıyla birlikte uygulamaya geçiliyor.
Riskli yapısı yıkılan vatandaşlara yeni yapılacak konutlar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından faiz desteği ve kira yardımı, devletin ilgili kurumları ve belediyeler tarafından da vergi ve harç muafiyeti gibi kolaylıklar tanınıyor.
Eski Ev Satmadan Önce Dikkate Alınması Gereken Yapısal Onarımları
Mehmet POLATDEMİR2021-03-30T17:56:54+03:00Satacak eski bir evin var. Belki taşınıyorsunuz, yükseltiyorsunuz, küçültüyorsunuz veya mülkünüzü satıyorsunuz. Her iki durumda da, hızlı bir satış elde etmenizi sağlamak için en çok alıcıyı çekmek istersiniz. Daha eski bir evi listelemeden önce üzerinde çalışmanız gereken dört şey şunlardır;
Eski veya Sızdıran Çatılar
Eski kiremitleri değiştirebilir, bacayı kapatabilir ve ön panonun ve alt kısımların haşerelerden veya çürümelerden arınmış olmasını sağlayabilirsiniz. Sızıntılarınız varsa, bir çatı müteahhitinin gelip soruna bakması gerekebilir. Küçük bir alanda tamir edilemeyecek kadar çok hasar varsa, çatının değiştirilmesi gerekebilir.
Sarkık Duvarlar ve Yapışkan Dolaplar
Evinizde bu sorunların olması yapı temeli ile ilgili bir sorun olduğunu gösterebilir. Temel teftişinizden bu yana 10 yıldan fazla zaman geçtiyse, evin altındaki levhayı kontrol etmek için biriyle konuşmak isteyebilirsiniz. Çatlaklar, yer değiştiren toprak ve erozyon, kir ceplerini kaldırarak levhanın seviyenin dışına çıkmasına neden olabilir.
Kapılarınızı ve pencerelerinizi açıp yapıştırmak zor olduğunda, alıcılar kaçınmaları gereken gizli temel sorunları olup olmadığını merak edeceklerdir. Evinizi piyasaya sürmeden önce bu sorunu çözmezseniz tekliflerinizi kaybedebilirsiniz. Ayrıca, ev teftişinde ortaya çıkan her şey bir sürpriz olacak ve çoğu alıcı, cebinizden para alarak taviz isteyecektir.
Düzensiz Zeminler
Bu sorun temelden kaynaklanıyor olabilir, ancak eski döşeme nedeniyle de olabilir. Ayaklarınızın zeminin ortasında battığı alanlar varsa, zemininizin bu kısmının çürüme veya su hasarı yaşama ihtimali vardır. Böcekler bir evi istila edebilir. Boru sızıntıları, zamanla kötüleşecek su hasarına neden olabilir. Duvardaki sızıntılar ve yoğuşma sorunları da çürümeye neden olabilir.
Listelemeden önce işi yaparsanız, eski bir evi onarmak genellikle daha ucuzdur. Bunu yapmazsanız, alıcı tamamen geri çekilebilir veya işi yapmak size pahalıya patlayabilir. Eski bir evi satmadan önce elektrik, çatı kaplama, döşeme ve temel sorunlarını düzeltmek, sonunda paradan tasarruf etmenizi sağlayabilir.
Seramik Yapıştırıcıları Nedir?
Çimento Esaslı Seramik Yapıştırıcı
Mehmet POLATDEMİR2021-03-30T17:48:23+03:00Çimentolu esaslı yapıştırıcılar:
TS EN 12004 Standartlarına göre tip C sınıfı olarak gösterirler. Satın aldığınız yapıştırıcı ambalajında C ile başlayan bir kod görüyorsanız, o ürün çimento esaslı demektir. Bu ürünler Hidrolik bağlayıcı (su ile sertleşen bağlayıcı madde) maddeler, agrega ve organik katkıların karışımıdır. Kullanılmadan hemen önce su veya sıvı bir katkı maddesi ile karıştırılırlar.
Kullanım Alanları:
- İç ve dış mekanlar
- yatay ve düşey yüzeylerde büyük ebatlı duvar seramiği
- granit
- mermer
- tüm doğal taşlar
gibi malzemelerin yapıştırılması için kullanılabilir. En çok tercih edilen yapıştırıcı tipidir.
Bazı Çimento Bazlı Seramik Yapıştırıcılar:
- MasterTile PAS 101 (Bikolit)
Dispersiyon esaslıdır. İç mekanlardaki fayans, cam mozaikler ve seramiklerin yapıştırılmasında kullanılan bir yapıştırıcıdır. Alçı kartonplak, ahşap yüzeyler, alçı sıvalı duvarlar, ısı yalıtım levhaları ve eski seramik yüzeyler üzerinde kullanılabilir. Kokusuzdur ve nemden etkilenmez.
- MasterTile FLX 24 (Fleksmörtel)
Çimento esaslıdır. Seramik, granit, doğal taş, mermer, cam mozaik ve pres tuğlaların yapıştırılmasında kullanılan esnek yapıştırıcıdır. Alçı kartonplak, alçı sıva, ısı izolasyon plakaları, gazbeton yüzeyler, ıslak zeminler, yerden ısıtmalı zeminler, soğuk hava depoları ve binaların dış cephelerinde kullanılır. Kolay uygulanır, sıcaklık farklarına dayanıklıdır, kayma yapmaz.
- MasterTile FLX 20 (Polyflott) / MasterTile FLX 20 RC (Polyflott Rapid)
Çimento esaslıdır. Seramik, granit, mermer ve doğal taşların yapıştırılmasında kullanılan esnek yapıştırıcıdır. Beton yüzeyler, yerden ısıtmalı ve endüstriyel zeminler, balkonlar, teraslar, ıslak zeminler, eski seramik yüzeyler ve hızlı uygulama gerektiren yerlerde kullanılır. Isı farklılıklarına dayanıklıdır.
- MasterTile FLX 29 (Ultrafleks)
Çimento esaslıdır. Seramik, granit, cotto, pres tuğla, porselen, cam mozaik, mermer, doğal ve kompoze taşların yapıştırılmasında kullanılan hızlı yapıştırıcıdır. İç mekanlarda PVC, OSB ve metal zeminler, yonga levhalar, alçı kartonplak, alçı sıva, ısı izolasyon plakaları, gazbeton yüzeylerde, yüzme havuzu gibi ıslak zeminlerde, yerden ısıtmalı zeminlerde, soğuk hava depolarında ve binaların dış cephelerinde kullanılır.
- MasterTile 14 (Seryap Harcı 132)
Çimento esaslıdır. Seramik, mermer, dekoratif kaplama, pres tuğlalar ve cottoların çimento esaslı yüzeylere yapıştırılmasında kullanılan, kayma özelliği azaltılmış yapıştırıcıdır. Kayma ve çökme yapmaz.
- MasterTile 15 (Seryap Harcı 130)
Çimento esaslıdır. Seramik, mermer ve fayansların mutfak, banyo ve koridorlara yapıştırılmasında kullanılan, kayma özelliği azaltılmış yapıştırıcıdır.
Nedir
Kapı ve Pencere Yenilerken Dikkat Edilecekler
admin2021-07-29T17:05:09+03:00Kapı ve Pencere Yenilerken Dikkat Edilecekler.
Uzun süre kullanımdan kaynaklı pencere ve kapılarınız zarar görebilir ya da eskimeye başlayarak işlevlerini tam olarak yerine getiremeyebilir. Genel kanı, bu değişimlerin bir dekorasyon ihtiyacından kaynaklandığı yönünde olsa da işlev kaybı da kullanıcıları pencere ve kapı yenileme konusuna yöneltmektedir. Soğuk havanın içeri sızması, kar ve yağmur sularının aralarda kalarak pencereleri yıpratması, kapıların sürekli çarpıp tam kapanmamaya başlaması gibi pek çok faktör kapı ve pencerelerin işlevlerini yitirmelerine sebep olmaktadır. Bu tür bozulmalar en çok enerji verimi açısından sorun yaratır. Ayrıca tehlikeli sonuçlara da sebebiyet vermektedir. Pencere ve kapı yenileme sürecine girdiğiniz zaman dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır.
1.Kapı ve Pencere Ne Zaman Yenilenmeli?
Kapı ve pencere yenilenme koşulları birbirinden farklıdır. Genellikle aşırı şiddetli yağmur ve yetersiz su yalıtımı, pencerelerin su almasına neden olmaktadır. Özellikle ahşap doğrama olarak bilinen pencereler, bu konuda daha hassastır. Pencere dışarıdan su aldığı zaman evin içindeki boya kabarabilir. Daha kötü bir senaryoda ise zemini su basabilir ve yüksek maliyetli tadilat işleri ortaya çıkabilir.
Kapılar söz konusu olduğunda yine en büyük sorun tam olarak kapanmama ile ilgilidir. Ya da zorla kapattığınız kapının açmaya çalışırken tutukluk yapmaya başlaması, kapı yenileme vaktinin geldiğini göstermektedir. Bu durum evin giriş kapısında yaşanıyorsa, geçici çözümlere başvurmadan kapı yenileme yapılmalı, hırsızlık olaylarına karşı güvenlik sağlanmalıdır. İç alandaki kapılarda da enerji tasarrufu açısından bekletmeden değişiklik yapılması gerekmektedir.
2.Ahşap Mı Yoksa PVC Mi?
Pencere kapı yenileme işlemlerinde kullanılacak olan malzeme cinsi de önem taşımaktadır. Eskiden beri kullanılmakta olan ahşap pencereler günümüzde estetik göründükleri için tercih edilebilmektedir. Fakat ne kadar göze hitap etse de, dayanıklılık konusunda PVC kadar beklentiyi karşılayamamaktadır. Şiddetli yağmur ahşap pencerelerin su alma olasılığını artırırken, güneş etkisiyle renkleri solmaya başlayarak, aşınabilir. Ayrıca ahşap pencerelerin bakımı oldukça zahmetlidir. Yılda bir kere uygun vernikle bakımının yapılması gerekir.
Diğer taraftan PVC pencerelerin sağlığa zararlı olduğu kanısı, geçmişte insanları bu pencere türünden uzaklaştırmıştır. Fakat günümüzde uygulanan üretim yöntemleri ile PVC pencereler sağlık yönetmeliklerine uygun olarak yapılmaktadır. Yine de PVC pencere seçiminde de bazı faktörler bulunmakla birlikte ilk aşamada ısı ya da ses yalıtımı olup olmadığı, penceredeki odacık sayısı, hava geçirgenliği ve cam sınıfını göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Doğru seçildiği takdirde şiddetli yağmura, güneşe, toza karşı dayanıklı olan PCV pencerelerin bakımı da kolaydır. PVC pencereler ıslak bir bez yardımıyla temizlenebilmektedir. Ayrıca farklı çeşitleri bulunan PVC pencerelerin aynı zamanda ahşap görünümlü modelleri de bulunmaktadır.
Kapılar konusunda ise, yine eskiden popüler olan ahşap kapılar yerine günümüzde çelik kapılar kullanılmaktadır. Bunun nedeni ahşap kapıların çok kolay açılarak hırsızlık olaylarını arttırmasıdır. İhtiyacınıza uygun olarak seçeceğiniz kapılarda da class olarak adlandırılan ‘’güvenlik seviyesi’’ önemli bir noktadır.
3.Doğru Kapı ve Pencere Uygulaması Nasıl Yapılır?
Doğru kapı ve pencere uygulamasının bir numaralı kuralı, doğru ölçü almaktır. Yenilenecek pencere ve kapının ölçüsü yanlış alınırsa kapı veya pencere amaçlanan yere sığmaz ya da küçük gelir. Bu durumda ise yeniden sipariş vermeye neden olur ve yenileme sürecini geciktirir.
Eğer evde tek bir pencere veya kapı yenilenecekse, seçilen rengin ve tasarımın evin diğer odalarındaki pencere ve kapılarla uyumlu olması önemlidir. Böylelikle kullanılan malzeme değişse bile genel bir uyum yakalamak mümkün olur. Ayrıca pencere ve kapı yenileme işleminin usta tarafından yapılması önemlidir. Böylelikle yeni pencere veya kapı takılırken herhangi bir boşluk kalmaz ve ısı kaybı önlenir. Doğru bir yenileme işlemi, ısınma ve soğuma açısından tasarruf etmenize yardımcı olur.
4.Pencere ve Kapı Yenileme Maliyeti Ne Kadardır?
Kapı ve pencerenin boyutu, kullanılacak olan malzeme, değişecek kapı ve pencere sayısı yenileme projesinin inşaat maliyetini etkileyebilir. Tüm pencere ve kapıları değiştirmek yerine, ilk aşamada sadece ihtiyaç duyulanların değiştirilmesi, yenileme maliyetini önemli ölçüde azaltacaktır. Ayrıca yenileme işlemini yapmadan önce fiyat araştırmasının yapılması, alternatifleri ile birlikte seçeneklerin değerlendirilmesi, proje başladıktan sonra bir sürprizle karşılaşma oranını azaltacaktır.
Dİğer Yazılarımıza Göz Atmak İçin Tıklayın…
Restarasyon İçin Yapılması Gerekenler
admin2021-07-29T14:33:42+03:00Restarasyon İçin Yapılması Gerekenler
Tarihi yapılar maruz kaldıkları hava koşulları, doğal afetler ve diğer birçok etmen nedeniyle yıllar içerisinde bozulur ve kullanılmayacak hale gelir. Özellikle restore edilmeyen ve bakımları yapılmayan tarihi yapıların yıkılma tehlikesi oldukça büyüktür. Bu nedenle tarihi yapılarda restorasyon işleminin önemi oldukça büyüktür. Tarihi yapıların korunması ve ayakta tutulması için gerekli olan restorasyon için yapılması gerekenler bulunmaktadır. Restorasyon öncesi tarihi yapılarla ilgili birtakım çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmalarda ilk olarak yapıların tarihçesi araştırılmalıdır. Tarihçesine göre dönemin kullanılan malzemeleri ve işlemleri belirlenmeli ona göre bir restorasyon çalışması yapılmalıdır. Diğer bir yandan estetik özellikleri ve değerleri, teknik özellikleri, yasal statüsü gibi konularda incelenmelidir. Teknik özellikler anlamında yapının temeline inerek taşıyıcı sistemi, yapının yapım şekilleri ve malzemeleri en doğru şekilde belirlenmelidir. Bu işlemler sonrasında tarihi yapı fotoğraf, video, kültür varlığı gibi tekniklerle belgelenir ve ölçümleri yapılır. Röleve işlemleri ile çoğunlukla bir arada yürütülen bu süreçte tüm özellikler belirlenir.
Restorasyon aşamasına geçildiğinde, yapının belirlenen dönemine uygun olan geleneksel yöntemler kullanılmalıdır. Bu yöntemlerle yapının dönemine uygun olarak ilk yapıldığı gibi yapılır. Ancak bazen geleneksel yöntemler bu noktada yeterli olmaz, bilimsel ve deneylerle gösterilmiş olan çağdaş restorasyon yöntemlerine geçilir. Restorasyonda kullanılan çağdaş yöntemin doğruluğu ve bilimselliği kanıtlanmamışsa, bu yöntemin geri dönüşü olacak şekilde yapılması gerekmektedir.
Yapıda zaman içerisinde oluşan eksik parçalar yer alıyorsa ilk amaç bu eksikliklerin giderilmesi olmalıdır. Restorasyon tarihi yapıların ilk haline geri dönmesi işlemi değildir. Ancak meydana gelen hasarların düzeltilerek eski yapısına en uygun hale getirilmelidir. Bu noktada yapılacak tüm işlemlerin minimum düzeyde tutulması önemlidir. Bu tarihi yapının özgünlüğünü kaybetmemesi adına yapılması gereken bir işlemdir. Tarihi yapılarda restorasyon işlemi yapılırken unutulmaması gereken ilk nokta bu yapıların tarihi, anıtsal, sembolik, estetik, kültürel ve sosyal bir değer olduğudur. Bu değer kaybedilmeden dönemine uygun şekilde korunmalıdır. Restorasyon işlemleri sırasında yapıda yapılacak olan her düzeltme, onarım ve güçlendirme işlemleri belgelenmelidir.
Restorasyon Yapılırken Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar | Restarasyon İçin Yapılması Gerekenler
Her yerde olduğu gibi restorasyonda da kurallar vardır. Özellikle bir tarihi yapının bozunmalarına karşı yapılacak olan bu koruma ve sağlamlaştırma işleminde kurallar oldukça önemlidir. Bu kurallar:
1. Tarihi yapılarda restorasyon işlemine başlandıktan sonra sürekli olarak bakımının yapılması ve sağlamlaştırma anlamında düzenleme yapılmasıdır.
2. Nötr parçalar tarafından kırılan ya da kopan ögelerin birleştirilmesidir.
3. Tarihi yapıya işlem boyunca yapılacak olan her uygulamada önemli bir hasar verilmeden eski işlevini yeniden kazanmasıdır.
4. Yapıya yapılacak olan eklemelerde yalınlık ve yapısal düzeyin tüm özelliklerini birebir yansıtacak özellikte olmasıdır.
5. Restorasyon işlemleri sırasında yapılacak olan tüm yenileme ve sağlamlaştırma işlemleri tarihi belgeleri yanıltacak düzeyde olmamasıdır.
Alçı Nasıl Hazırlanır?
admin2021-07-28T17:02:30+03:00ALÇI NASIL HAZIRLANIR?
Alçı Nasıl Hazırlanır? Alçının içinde %10-12 oranında CaCO3, kil, demiroksit, kum, koloidal SiO2 bulunur. Bu maddeler alçının sertlik direncini arttırır. Asitlerden etkilenmez, suda az çözünür, tuzlu sularda daha çabuk çözünür.
Alçıların taş, tuğla ve benzeri yüzeylerde aderansı oldukça yüksektir, fakat ahşap, cam, cilalı ve kaygan yüzeyde aderans oldukça düşüktür.
Alçı işlemleri ev içerisinde sıkça kullanılan bir işlemdir. Bu nedenle hazırlanışının doğru bir şekilde bilinmesi ve hazırlama işleminin uygun koşullarda yapılması gerekmektedir. Alçı nasıl hazırlanır sorusu da bu noktada önemlidir. Bu nedenle alçı yapısına ve kullanılacak olan akçıya göre hazırlama yapılması gerekmektedir. Alçı hazırlanmasında yalnızca bir usta olunması gerekmemektedir. Doğru işlemlerin bilinmesi ile birlikte alçı hazırlamak için herhangi bir eksiğiniz ya da durumunuz olmayacaktır. Yalnızca alçı nasıl hazırlanır sorunun cevabını en iyi şekilde bilmeli ve tüm belirtilen işlemler kuralına göre uygulanmalıdır. Peki, alçı nasıl hazırlanır?
Alçı çeşitleri kendi içerisinde değişiklik göstermektedir. Bu alçıların tipine göre hazırlanışı da değişmektedir. Bu alçı malzemelerini iyi bir şekilde tanımanız alçı nasıl hazırlanır konusunda iyi bir etmen olacaktır. Alçı hazırlamak için öncesinde malzemelerin hazırlanması gerekmektedir. Bu malzemeler alçı için gerekli olan temel malzemelerdir. Alçı hazırlanmasında alçı malzemesi tipine göre su oranı değişmektedir. Bu kapsamda ilk olarak alçı hazırlama konusunda gerekli olan malzemelere bakılırsa;
• Kova
• Su
• Saten alçı
• Sünger
• Spatula
• Mala
• Zımpara
• Boya
Tüm bu malzemeler alçı nasıl hazırlanır sorusunda verilecek olan cevap için oldukça önemlidir. Malzemelerin hepsinin kullanım alanında göre farklı bir görevi vardır. Bu görev durumuna göre malzemelerin yapısı değişmektedir. Alçı hazırlanmasında su kullanımının yoğunluğu önemlidir. Bu nedenle nereye alçı yaptığınız önemli bir işlemdir. Tüm bu malzemelerin tamamlanmasının ardından alçı hazırlanma işlemine geçilebilir. Alçı nasıl hazırlanır sorusu için bu adımları takip etmeniz gerekmektedir.
• Kovanın iç kısmını harç karıştırma işlemi için hazırlamanız gerekmektedir.
• Kovanın içerisine belirli oranlarda harç ve su koyun. Bu oranlar harç miktarına göre ayarlanması gerekmektedir.
• Alçı ilk olarak su üzerinde yüzecektir. Alçı tamamen tabana batması için bir süre bekledikten sonra işleme devam ediniz.
• Oluşturulan karışım iyi bir şekilde karıştırılmalıdır.
• Harç ıslak yapıda olacaktır. Bu nedenle harcı hazırladıktan sonra ortalama 80-100 dakika sonra kullanılabilir.
• Alçı uygulanan alanda yaklaşık bir buçuk saatte donma gösterebilmektedir.
Diğer yazılarımız için tıklayınız…
Ev Çatısında Dikkat Edilecek Unsurlar
admin2021-07-27T20:13:36+03:00Ev Çatısında Dikkat Edilecek Unsurlar
Çatı bir evin koruyucu ögelerindendir. Yağmur, yıldırım, fırtına gibi tüm doğal afet unsurlarında çatı ev için büyük bir koruma işlemi yapmaktadır. Bu nedenle ev catısında dikkat edilecek unsurlar özel bir şekilde incelenmeli ve bu şekilde doğru bir uygulama işlemi yapılmalıdır. Yapımı sırasında ve yapım sonrasında çatı durumu kontrol edilmelidir. Özellikle ev-çatısında dikkat edilecek unsurlar arasında, çatının kaliteli malzemelerle yapılmasına önem verilmeli ve herhangi bir durumda en az hasar alması sağlanması gerekmektedir.
Çatı yapımında, yapım sürecinin önemli bir detay çalışması içermesi önemlidir. Bu detay çalışması, çatının tüm alanlarına hitap etmeli ve çatıyı kusursuz şekilde tamamlamalıdır. Ev catısında dikkat edilecek unsurlar konusunda, yapı malzemesi kullanılması ve malzemelerin doğru bir şekilde kullanılması önemlidir. Çatı oluşturulmasında plana uygun ve uzun ömürlü malzemeler kullanılmalıdır. Bu sayede malzemeler çatıyı en iyi şekilde koruyacak ve eve zarar gelmesini engelleyecektir.
• Çatı yapısının doğru detay ve doğru malzemelerle birlikte yapının türüne göre projelendirilmesi ve yapılması gerekmektedir.
• Su yalıtım ve ısı yalıtım malzemeleri çatı yapısında kullanılarak, ev durumu korunması gerekmektedir.
• Ev catısında dikkat edilecek unsurlar arasında, çatılarda oluşacak olan nemin yoğuşma ile dışarı atılması gerekmektedir. Bu nedenle bir havalandırma yapılmalıdır.
• Çatı yapımı sırasında kaplama malzemesi altına ısı ve su yalıtımı için havalandırma çalışması yapılmalıdır.
Mahya Konusunda Dikkat Edilecek Noktalar
Mahya, çatı yapısı içerisinde eğik çatı yüzeylerinin yatay bir doğrultuda kesişmiş olduğu ara keşide denilmektedir. Bu alanın yapılmasında dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Ev çatısında dikkat edilecek unsurlar konusunda mahya oldukça önemli bir noktadır. Mahya hakkında;
• Mahya da yer alan kir ve baca dipleri kısmında sıva çatlakları sıvanmazsa yağmur suları ev içerisine girecektir. Bu nedenle bu alanların temizlenmesi ve sıvanması önemlidir. Başlangıçta doğru bir işlem yapılmalıdır.
• Çatı da yer alan sıva çatlakları çatı döşenmeden önce iyi bir şekilde kapatılmalı ve uzun ömürlü kalması sağlanmalıdır. Ev catısında dikkat edilecek unsurlar arasında bu durum önemlidir.
Detaylı Bilgi ve İletişim İçin Tıklayın…
Brüt Beton Nedir?
admin2021-07-27T19:01:17+03:00Brüt Beton Nedir? Roma mimarisinin günümüzde de büyük etkileri gözükmektedir. Döneminde oldukça güçlü bir şekilde mimari alanda kendini gösteren Romalılar, bu alanda kullandıkları ve buldukları çeşitli malzemelerle birlikte, inşaat alanında farklı bir bakış açısı getirmiştir. “Brüt beton nedir?” denildiğinde de ilk olarak akla Roma mimarisi gelmektedir. Brüt beton, beton ile yapılmış bir yüzeyi imal edilmiş şekli ile gösterecek olan yani doğal hali ile kalmasını sağlayan, çeşitli görsellerle dekoratif çalışmalar yapılmasını sağlayan, yüksek kalitede kullanılan kalıp sistemleridir. İşçilik konusunda brüt beton özenli ve büyük bir işçiliğe gerek duyulmaktadır.
Brüt Betonun Tüm Özellikleri
Brüt beton nedir sorusuna gelindiğinde oldukça eski tarihlere dayandığı gözlemlenmektedir. Çoğu tarihi noktalarda 1800’lü yıllar geçse de bazı tarihi mimari alanlarında 190’lü yılların ismi geçmektedir. Günümüzde hala kullanılmakta olan bu beton türü basit bir görünüm gibi gözükse de aslında en çok işçiliği isteyen beton türlerinden biridir.
- Brüt beton kıvam olarak diğer normal beton olarak adlandırılan betona göre daha akıcı bir kıvamdadır.
- Brüt beton içerisinde küçük çaplı agregalar kullanılmaktadır.
- Beton içerisinde kullanılan agrega çeşitleri dış etmenlerden etkilenmeyecek şekilde kullanılır ve yağmur gibi etkilerle reaksiyona girmeyen minerallerden oluşmaktadır.
- Brüt beton içerisinde çimento olarak, portland çimento kullanımı yapılmaktadır. Portland çimentoya ek olarak beyaz çimento da kullanılmaktadır.
- Brüt betonlar dayanıklı olması için boşluksuz olarak dizilmelidir.
- Çeşitli kalıplarda ya da uygulamalarda doku elde edilmesinde brüt beton kullanımı yapılmaktadır.
- İç mimari ve dış mimari de daha ekonomik çözümler sunmasıyla birlikte yapıya etkili bir görünüm sağlamaktadır.
Nerede Uygulanır? | Brüt Beton Nedir?
Binaların iç ve dış yüzeylerinde brüt beton uygulanması mümkündür. Genel olarak bina çevresine sınırlayıcı bir duvar olarak örülmekte ya da istinat duvarı olarak kullanılmaktadır. Brüt beton nedir denildiğinde yapılarda daha estetik bir görünüm elde edilmesi için kullanılmakta olan ve dayanıklılık konusunda ekstra bir özelliğe sahip olan beton türüdür. Brüt betonun tek eksik ya da olumsuz yanı işçilik anlamında oldukça büyük bir işçiliğe sahip olmasıdır.
Çatı Eğimi Neye Göre Değişir?
admin2021-07-08T15:44:05+03:00Çatı Eğimi Neye Göre Değişir? Değişen inşaat yönetmelikleri, inşaat sektörünün birçok alanını etkiliyor. Bu değişimler kullanılan malzemenin kalitesinden inşaat standartlarına kadar geniş bir alanı kapsıyor. Yeni yönetmelikler, her alanı olduğu gibi çatı eğimi alanını da etkiledi. Ayrıca çatı terası, saçak genişliği ve çatı arası da ilgili yönetmelik tarafından yeniden düzenlendi.
Standartlara uygun bir inşaat yapmak için müteahhitlerin uyması gereken yeni çatı eğimi ve çatı inşaatı kuralları bulunuyor. Bu kuralların asıl amacı, binada yaşayan kişilerin konforunu arttırarak en üst düzey güvenliğini sağlamaktadır. Ayrıca standartlar, engelli dostu inşaatı teşvik ederek toplumun tüm bireylerinin kolay bir şekilde kullanmasını sağlıyor.
İlk aşamada önemsiz gibi görünen çatı eğimi, başta yoğun kar yağışı alan bölgeler olmak üzere pek çok bölgede önemlidir. Kar yağışının yoğun olduğu bölgelerde, çatı eğimi ağır kar yükünü destekleyecek şekilde olmalıdır. Benzer durum yağışın çok olduğu bölgeler için de geçerlidir.
Çatı Eğimi Nasıl Olmalı?
Yayınlanan yeni çatı standartlarına göre çatı eğimi %45 seviyesinin altında olmalı. Çatı eğimi yapılırken, çatının çevreyle uyumlu olması gerekmektedir. Örneğin çevredeki binalarda %25 çatı eğimi uygulandıysa, yeni yapılacak binada da benzer bir oranın korunması gerekir. Böylelikle bölgede birbirine uyum sağlayan ve estetik binalar ortaya çıkar.
Çatı eğimi hesabı yapılırken ölçüm saçak ucundan itibaren yapılmalıdır. Ayrıca çatı yapılırken mahya yüksekliğinin 5.00 metrenin altında olması gerekir. Çatının şekli verilirken mahya sınırına ve eğim sınırına uyulması gerekir. Bunun dışında çatının şekliyle ilgili herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir.
Bodrum katı sayılmadığında 2 kat ve altında kalan müstakil evlerde ise çatı ve çatı arası piyesi, belediyelerin yetki alanındadır.
Teras Çatılarda Neye Dikkat Edilmeli?
Yayınlanan imar yönetmeliği, çatı eğiminin yanı sıra çatıdaki teraslarla ilgili de bazı kurallar tanımlamıştır. Çatılarda yer alan teras alanları, ilgili kurumlardan izin alındıktan sonra farklı amaçlar için kullanılabilir. Örneğin teraslarda anten, asansör kulesi, güneş enerjisi panelleri uygulanabilir. Ticari amaçla kullanılacak binalarda ise teras katı otopark ya da helikopter iniş pisti olarak kullanılabilir.
Yönetmelik uyarınca terasta su deposu yapmaya da izin verilmiştir. Gerekli durumlarda teras üzerinde peyzaj düzenlemesi de yapılabilir. Peyzaj ve bahçe düzenlemeleri yapılırken, kullanılacak olan toprak yüksekliği, parapet yüksekliğinden hariç tutulmalıdır. Reklam panosu koyma isteği varsa, öncelikle belediyeden ilgili izinlerin alınması gerekir.
Teras çatılar inşa edilirken gerekli yalıtımların yapılması zorunludur. Isı ve su yalıtımına ek olarak teras çatı kenarına parapet de yapılmalıdır. 1.00 metre yüksekliğe sahip parapete alternatif olarak korkuluk da yapılabilir. Teras bahçesi yapılacaksa, parapet yüksekliği kullanılacak toprak yüksekliğine göre yeniden belirlenmelidir.
Bunlara ek olarak teras alanlarında kapalı bir alan oluşturularak bu alan depolama birimi işlevi görebilir. Oluşturulacak kapalı depolama biriminin alanı, toplam teras alanının %10’unundan küçük olması gerekir. Kapalı alan ise 20 m² küçük olmalıdır.
Saçak Genişliği Neye Göre Belirlenir?
Çatı inşası sırasında dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise saçak genişliğidir. İlgili yönetmeliğe göre saçaklar en fazla 0.60 cm genişliğe sahip olabilir. Eğer binanın ön bahçesi yoksa giriş saçaklarının en alçak bölümü için sınırlama getirilmiştir. Bu bölüm yay kaldırımından en az 2.40 metre yüksek olmalıdır. Eğer ön bahçe varsa, bu sınır 1.50 metre olarak belirlenir. Bodrum katı hariç 2 kat ve altı olan müstakil binalarda ise bu sınırlar belediyenin yetki alanına girer.
Çatı Arası Nasıl Kullanılır?
Binalarda bulunan çatı araları, bağımsız bölüm olarak kullanılamaz. Çatı arası yapılırken sadece son katta yer alan bağımsız bölümün piyesleri yapılabilir. Piyesler yapılırken belirtilen çatı eğimine uyulması zorunludur. Bunun dışında çatı arasına su deposu ya da asansör kulesi yapılabilir. Bu birimler yapılırken ilgili yönetmeliklere uyulması zorunludur. Eğer çatı arası son bağımsız birime bağlı olmayacaksa, bu alan ortak kullanım şartlarına tabidir.
Eğer çatı arası son katta yer alan bağımsız bölüme bağlı olarak yapılacaksa, tavan betonu yapılmayabilir. Burada yer alan tavan döşemesinin çatı eğimine uyun olması gerekir. Ayrıca son katta yer alan bağımsız birimlerin terasları arasında 4.00 metre ve üstü mesafe olması gerekir. Saçak derinliği ise 3.00 metre ve üstü olmalıdır.
Zemin Etüdü Nedir?
admin2021-07-08T14:12:21+03:00Zemin Etüdü Nedir? Neden Yapılır?
Zemin etüdü, sağlam temeller üzerinde yükselen bir bina için olmazsa olmaz bir uygulamadır. Bu sayede dayanıklı ve uzun ömürlü yapıların inşa edilmesi mümkün olur. Bu yazıda hem zemin etüdüne dair merak ettiklerinizin cevabını bulacak, hem zemin etüdünün hangi amaçla yapıldığını öğrenecek, hem de zemin grupları, geoteknik rapor, sıvılaşma ve kohezyon gibi çeşitli teknik bilgilere sahip olacaksınız. Tüm bu kavramların değerlendirilmesinde gerçekleştirilen deney ve uygulama süreci de yine burada sizi bekleyen bilgiler arasında bulunuyor.
1. Zemin Etüdü Nedir?
Zemin etüdü, yeraltı katmanlarını inceleyen, hangi katmanın hangi konumda bulunduğunu ve de özelliklerini tespit eden bir uygulamadır. Aynı zamanda bina inşa etmenin öncesinde söz konusu inşa alanının detaylı bir analizi anlamına gelir. Bu analiz ile yeraltı katmanları incelenir, ne tür jeolojik katmanlar olduklarına, hangi derinlik ve kalınlıkta olduklarına bakılır ve kayaçların yoğunluğu, elektriğe karşı özdirençleri ve yeraltı suyu derinliği gibi çeşitli özellikleri de incelenir. Yapılan işlem zemin etüdü ya da geoteknik inceleme olarak ifade edilir.
2. Zemin Etüdü Raporu | Zemin Etüdü Nedir?
Zemin etüdü raporu, yapılan incelemenin ardından elde edilen bilgilerin derlendiği, yorumlandığı ve raporlaştırıldığı sonuç belgesidir. Elde edilen rapor, binanın inşa sürecini belirleyecek temel hesaplamaları içerir. Raporun içerdiği bilgiler ise genel çerçevede şunlar olacaktır;
– Yapı için hangi temel tipinin ve derinliğinin uygun olduğu
– Zeminin taşıma gücü
– Yapının ilerleyen dönemde maruz kalacağı oturmaların hesabı
– Olası şişme, çökme ve benzeri temel problemlerinin önceden hesaplanması
– Yeraltı sularının tespit edilmesi ve mevsimlere göre değişimi
– İstinat yapılarına etki edecek yanal basınçların hesaplanması
– Yerel zemin sınıfının tespit edilmesi
3. Zemin Grupları Nelerdir?
Zemin grupları 4 başlık altında incelenmektedir. Buna göre A, B, C ve D grubu zemin ifadesi, belli özelliklere işaret edip, inşaat sürecini de şekillendirmektedir.
A grubu zemin: Kayalık ya da çok çakıllı zemini ifade eder ve dayanımı oldukça yüksektir.
B grubu zemin: Ayrışmış kayaçlar ve sıkı kumdan oluşan zemindir.
C grubu zemin: Orta sıklıkta kum ve değişime uğramış olan taşları içeren zemin türüdür.
D grubu zemin: Dolgu niteliğinde, çamur ve balçık yapısındaki zemindir.
Genel olarak zemin grupları bu şekilde ifade edilse de aynı zamanda kohezyon özelliklerine göre de zemin gruplandırması yapmamız mümkündür. Buna göre kohezyonu yüksek zemin türleri ile kohezyonsuz zemin türleri şeklinde iki grup olarak ele alabiliriz.
– Silt ve kil, kohezyonun yüksek olduğu toprak türleridir ve kil suyun derinlere etki etmesini geciktirdiği gibi tutulan suyun atılmasını da zorlaştırır. Bu durumda bodrum katların nem ve rutubetten koruması için ekstra önlemler alınması gerekebilir.
– Kum, çakıl ve kayalık gibi zeminler ise kohezyonsuz olarak ifade edilir ve bu tür zeminler olası çökmeyi hemen gerçekleştirirler. Suyu çabuk sızdırıp, molekülleri içerisine su almamaları da yine zeminin genleşme ve değişme gibi olasılıklarını minimuma indirir. Bodrum duvarlarının yalıtımına dair problemler ise çok daha az görülür.
4. Geoteknik Rapor
Geoteknik rapor, zemin etüdü raporu için veri sunar. Çalışma alanındaki zeminin yapısı, çevre koşulları, bölgenin deprem sınıfı, inşa edilecek olan yapının özellikleri, olası tüm sorunların risk analizi ve benzeri konuları kapsar.
5. Zemin Tespit Tutanağı Nedir?
Zemin tespit tutanağı, kayıt altına alınacak kaçak yapının, mimari projeye uygun olduğunu beyan eden evraktır. Yetkilendirilmiş bürolar (LİHKAB) ya da Özel Harita Mühendislik Büroları Yapı Kayıt Belgesi beyanında mimari projeye uyguluğu gösteren zemin tespit tutanağını hazırlarlar ve Kadastro Müdürlüklerine teslim ederler. Bu belgede bulunan temel bilgiler ise şunlardır;
Taşınmaza ait pafta, ada, parsel bilgileri,
Taşınmaza ait maliklerin bilgileri,
Harita mühendisleri tarafından hazırlanmış olan kroki,
Zemin tespit tutanağını inceleyecek olan kuruma ait onay mercilerinin isimleri
6. Sıvılaşma Nedir? Önlemi Nasıl Alınır?
Sıvılaşma teknik bir terim olarak ele alındığında, deprem ve benzeri olaylar ile toprağın su miktarının artması ve buna bağlı olarak da toprağın akışkanlık kazanması anlamına gelir. Zeminin akışkanlığının artması ise mukavemetin azalmasına sebep olur. Örneğin; ince taneli kumdan oluşan bir zemin, normal şartlarda hareketsiz olmasına karşın, deprem gibi tetikleyiciler ile katı maddelerin dibe çökmesine bağlı olarak zemine yakın yerlerde su birikmesi ile sıvılaşma yaşayabilir. Bu durumda ise toprak binanın statik yüklerini taşıyamaz hale gelebilir.
Zemin etüdü ile elde edilebilecek böyle bir risk faktörüne karşı önlem alınması son derece önemlidir. Sıvılaşmaya karşı alınabilecek önlemler ise farklılaşabilir. Her şeyden önce, henüz projelendirme aşamasındayken sıvılaşma riski analiz edilmelidir. Böyle bir riskin olması durumunda, yapı temeli atılmadan önce çimentolu malzemeler ile sıvılaşmaya karşı önlem alınabilir. Maliyeti yüksek bir önlem olmasına karşın etkilidir. Diğer taraftan zemin sıkılaştırma teknikleri kullanılabilir ve drenaj tekniği ile sıvılaşmanın önüne geçilebilir.
7. Konsolidasyon
Konsolidasyon, basit bir ifade ile zaman faktörüne bağlı olarak zemin boşluklarındaki suyun, yük altında dışarı atılma işlemidir. Konsolidasyon süresi ise hem zeminin yapısına göre hem de toprak tipine göre değişiklik gösterebilir. İnce taneli topraklarda genellikle konsolidasyon gerçekleşmekle birlikte süresi belirsiz olmaktadır. İri taneli topraklarda ise konsolidasyon mümkün olmakla birlikte ince taneli topraklara oranla çok daha hızlı gerçekleşmektedir. Doygun killerde ise oldukça yavaş bir konsolidasyon söz konusu olmaktadır.
8. Zemin Kesme Direnci Nedir?
Zeminin kesme direnci, deprem gibi etkenlere karşı tepkisini tespit etmeyi sağlar. Şöyle ki; bazı zeminler esnek yapıdadır ve deprem sırasında esner ama şekil değiştirmez. Bazı seminler ise hiç esnemez ve bu durumda doğrudan şekil değiştirir. Dolayısıyla da binada ciddi hasara yol açar. Zeminin esneklik oranının tespit edilmesi ise kesme modülü yani kesme direnci ile mümkün olur. Bir zeminin kesme modülü ne kadar büyükse, kesme direnci de o kadar büyüktür. Yani zemin deprem dalgalarına direnç gösterir, esner ve parçalanmaz. Kesme direncinin düşüklüğü ise esnemenin olmadığını ve depreme dayanıksız olduğunu gösterir.
9. Pekleştirme
Pekleştirme, genel anlamda sağlamlaştırma demektir. Bina inşa etmenin ilk aşaması zeminin hazırlanmasıdır ve kazı çalışmaları başladığında, zeminin sağlamlaştırılması yani pekleştirme gereklidir. Bunun için yapılabilecek uygulamalar ise taşıyıcı sistemlerin doğru bir şekilde konumlandırılması, yük ağırlığının doğru bir hesaplama ile eşit şekilde dağıtılması ve zeminin kurallara uygun şekilde hazırlanması olabilir.
10. Kohezyon
Kohezyon, inşaat alanındaki kimya olayıdır. Kohezyon aslında bir kuvvettir. Bu kuvvet, aynı cinsteki moleküllerin birbirini çekme kuvveti olarak ifade edilebilir. Örneğin; killi topraklar kohezif olarak ifade edilir ve bu toprak yapısındaki benzer parçacıkları bir arada tutma kuvveti kohezyon olarak adlandırılır. Kohezyon, makaslama adı verilen deney ile tespit edilebilir ve buna göre çalışma yürütülebilir. Zemin etüdü kapsamında önemli bir kavram olarak karşımıza çıkan Kohezyon, özellikle killi topraklar ile karşı karşıya olunduğunda dikkatle değerlendirilmelidir. Çünkü kohezyon, zeminin sağlamlığı ile doğrudan ilişkisi olan bir kavramdır.
11. Reglaj
Zemin etüdü kapsamında karşımıza çıkan bir diğer kavram Reglaj’dır. Reglaj, tesviye ve finişleme olarak ifade edilir. Yarma ya da dolgu işlemleri sonrası pürüzlü hale gelen arazinin kazı ve dolgu uygulamaları ile istenilen eğime sahip, pürüzsüz bir hal almasıdır. Bu işlem, inşaat alanlarında düzenli hatlara sahip zeminin elde edilmesini mümkün kılar ve istenilen eğime ulaşılması da mümkün olur. Karayolları kapsamında gerçekleştirilen reglaj çalışmaları ise kazaların ciddi oranda azalmasını sağlar. Sürüşü kolaylaştıran eğim ve engebesiz yollar bu çalışma ile yakalanmaktadır.
Dekorasyonda Renkler
admin2021-06-01T19:38:09+03:00Dekorasyonda Renkler
Dekorasyonda renkler, kullanıldığı mekanı estetik ve anlamsal olarak değiştirir. Bu renkler aynı zamanda insanların psikolojisini de etkiler. Renklerin bir enerjisi vardır. Aslında renklerin insan sağlığı üzerinde çeşitli ve olumsuz etkilerinin olduğu uzmanlar tarafından araştırma konusu olmuştur. Bu yazımızda sizlere araştırmalar doğrultusunda dekorasyonda renklerin kullanımının nasıl olduğunu aktarmaya çalışacağız.
1- Beyaz
Beyaz renk her zaman saflık ve temizliğin bir sembolüdür. Duvarlarınızda, mobilyalarınızda ve aksesuarlarınızda beyazı tercih ederseniz, sadelikten yanasınız demektir. Ancak Beyaz renk basit güzelliği yansıttığından, özellikle duvarlarda bir derin alan hissi yaratabilir ve beyaz mobilya aksesuarlarının seçimi de önemli hale gelir. Öte yandan, temizlenmesi zor olduğu için, günlük yaşamda kullanılan mobilya ve eşyalarda beyaz tercih edilmemeli, mümkünse kırık beyaz, bej gibi tonlara dönüşmelidir.
2- Mavi
Denizin ve gökyüzünün rengi olan mavi, sakinliği ve huzuru temsil eder, bulunduğu yerlere ferahlık verir. İnsan psikolojisi üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahip olduğu bilinen mavinin evin bazı bölümlerinde, özellikle banyoda ve yatak odasında kullanılması önerilir. Açık mavi, boşlukta parlak bir etkiye neden olurken, koyu mavi ve lacivert gibi tonlar çevreyi karartarak kasvetli olabilir. Bu nedenle, dekorasyonda mavi kullanırken tonlara çok dikkat etmek gerekir.
3- Yeşil
Yeşil, doğanın rengini, baharı, ağaçları, çiçekleri, kısacası doğa sevgisini, doğanın pozitif enerjisini ifade eder. Yeşil renkte mobilyaların olduğu oturma odasında kendinizi daha özgür ve güvende hissedebilirsiniz. Havanın kapalı olduğu günlerde bile, yeşil renk ile enerji kaybetmezsiniz. Uzun zaman geçirdiğiniz yatak odası, oturma odası, çocuk odası gibi yerlerde yeşili seçebilirsiniz.
4- Kırmızı
Kırmızı, dekorasyonda kullanıldığında çok dikkat edilmesi gereken bir renktir, çünkü uyarıcı bir etkiye sahiptir. Yatak odasında ve yaşam alanlarında tamamen kırmızıya dönmek yerine aksesuar olarak kullanmak daha uygundur. Kırmızı mumlar, biblolar, küçük bir kırmızı halı yerin enerjisini ortaya çıkarır. Mutfak aksesuarlarında iştahı olduğu bilinen kırmızıyı seçmek de mümkündür.
5- Sarı
Güneşin rengi sarıdır, neşe, mutluluk veren, yazmayı anımsatan bir renktir. Yüksek enerjili bir renk olduğundan, kırmızı gibi dikkatli kullanılmalıdır. Evde dikkat çekmek için tasarlanmış bölümlerde tamamlayıcı bir renk olarak kullanılabilir. Eviniz az güneş alırsa, bulunduğu bölgeye parlaklık veren sarı renk doğru seçim olacaktır.
6- Siyah
Asalet ve haysiyetin sembolü olarak düşünebileceğimiz siyah, içinde bulunduğu çevreye zarafet ve lüks katıyor. Siyah renk, çevreye şık bir görüntü katar, ayrıca kullanıldığı yere bağlı olarak karanlık ve kasvetli olabilir. Bu yüzden doğru kullanılması gerekiyor. Dekorasyonda siyahı yoğun bir şekilde kullanmayı planlıyorsanız, kesinlikle zıt renklerle dengelemelisiniz. Bu bağlamda beyaz yardımınıza koşacaktır. Beyaz için ‘çok açık bir renk’ düşünceniz varsa, bej, kum rengi gibi alternatifleri de düşünebilirsiniz. Çevreye hareket katmak ve bazı parçalara dikkat çekmek istiyorsanız, kırmızı ve turuncu gibi renkler de siyahla çok uyumlu olacaktır.
Tavsiye Yazı: Badana Nedir?
Kagir Yapı Nedir?
admin2021-06-01T18:59:27+03:00Kagir Yapı Nedir? Kagir Yapı Örnekleri
Yapı türleri hakkında araştırma yapanlar kagir terimi ile mutlaka karşılaşmışlardır. Özellikle eski evlerin tapu kayıtları incelenirse bu evlerin çoğunun kagir ev olduğu görülür. Biz de bu yazımızda kagir yapı nedir ve kagir yapı çeşitleri nelerdir sorularına elimizden geldiğince cevap vermeye çalışacağız.
Kagir Yapı Nedir?
Halk arasında kargir olarak da bilinen kagir kelimesi dilimize Farsça’ dan geçmiştir. Kagirin sözcük kökenine bakıldığında tuğla ve taştan yapılmış olan anlamına geldiği görülür. Aslında sözcük anlamı, bir nevi kagir yapı ne demek sorusunun da cevabıdır.
Kolon bulundurmayan, taşıyıcı eleman olarak beton, tuğla veya taş duvarların kullanıldığı yapılara kagir yapı denir. Yapıya gelen bütün yükleri bu duvarlar taşır. Kagir yapılara şehirlerden ziyade köylerde daha çok rastlanır. Kagir sistem, eski bir sistem olduğu için yeni yapılarda çok fazla tercih edilmez. Fakat özellikle ekonomik olduğundan dolayı günümüzde hala köylerde kagir evlere rastlanmaktadır.
Kagir Yapı Çeşitleri
Kagir yapılar malzeme çeşitlerine göre tam kagir ve yarım kagir olmak üzere ikiye ayrılır. Taşıyıcı sistemine göre ise yığma kagir adı altında çeşitli gruplandırmaları mevcuttur.
- Tam Kagir Yapı: Taşıyıcı duvarları tuğla veya taştan yapılan, döşemeleri ise betonarmeden meydana gelmiş kagir yapılardır.
- Yarım Kagir Yapı: Ahşap malzemeler ile imal edilmiş kagir yapılara yarım kagir yapı denir.
- Yığma Kagir Yapı: Yapıda kullanılan taş duvarların, hem taşıyıcı hem de bölücü duvar olarak kullanıldığı yapılara yığma kagir yapı adı verilir.
Kagir Yapı Örnekleri
Ülkemizde birçok kagir yapı vardır. Özellikle tarihi yapılara bakılırsa çoğunun kagir olduğu görülür.
- Beyazıt Hamamı – İstanbul
- İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
- Sultan Abdülaziz Av Köşkü – Kocaeli
- Edirne Muradiye Cami
- İstanbul Vefa Lisesi
- Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi
- Kabataş Erkek Lisesi
Türkiye’de bulunan bazı kagir yapılardır. Bu listede yer verdiğim yapıların ortak özelliği her birinin tarihi yapı olmasıdır.
Kagir Yapılar Sağlam mıdır?
Günümüzde kullanılan karkas yapılar, kagir yapılara göre daha sağlamdır. Kagir yapılarda taşıyıcı elemanlar duvarlardır. Duvarda oluşan her çatlak kagir yapı için büyük bir risktir. Bir kagir yapının sağlamlığını etkileyen en önemli faktör ise temelinde kullanılan taşlardır. Temeldeki taşlar ne kadar dayanıklıysa kagir yapı da o kadar dayanıklı olur.
Kagir yapılar özellikle depreme karşı oldukça dayanıksızdır. Taş duvarlar yapının üzerine gelen yükleri karşılayabilir fakat yanal kuvvetleri ve deprem kuvvetlerini karşılayamaz. Bu yüzden deprem bölgelerinde kagir yapılar tercih edilmemelidir.
Günümüze kadar varlığını sürdürmüş tarihi yapılar incelenirse; bu yapılarda güçlendirme, bakım ve onarım çalışmaları yapıldığı görülür. Bunun sebebi kagir yapıların zamanla bozulmasıdır. Kagir yapıların kullanım ömrünü artırmak için bakım, onarım ve güçlendirme çalışmalarına önem verilmelidir.
Tavsiye Yazı: Şantiyede Betona Su Eklemek
Kartonpiyer Nedir?
admin2021-06-01T18:44:07+03:00Kartonpiyer Nedir? Kartonpiyer Nasıl Yapılır?
Kartonpiyer, ev dekorasyonuyla uğraşanların en sık karşılaştığı kavramlardan birisidir. Hatta bu kavram o kadar popülerdir ki inşaata, dekorasyona ilgisi olmayanlar bile kartonpiyer terimini mutlaka duymuşlardır. Buna rağmen çoğu kişi bildiğini sandığı halde kartonpiyer hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Biz de bu yazımızda kartonpiyer nedir ve kartonpiyer nasıl yapılır sorularına sizin için cevap vermeye çalışacağız.
Kartonpiyer Nedir?
Yapılarda genelde duvar ile tavanın birleşim yerinde ve tavanın göbeğinde kullanılan, kusurları ve düzensizlikleri gizleyerek yapılara estetik bir görünüm kazandıran iç mekan elamanına kartonpiyer denir. Günümüzde kartonpiyer kullanılmayan ev yok denecek kadar azdır. Bu ürüne olan ilgiden dolayı kartonpiyer sektörü her geçen gün gelişim göstermektedir. Piyasada birçok farklı model ve tasarımda kartonpiyer bulmak mümkündür. Ayrıca çok uygun fiyatlara kartonpiyerler olduğu gibi pahalı kartonpiyerler de mevcuttur. Kartonpiyerin her bütçeye uygun olması bu kadar popüler hale gelmesini etkilemiştir.
Kartonpiyer adından da tahmin edileceği üzere dilimize Fransızcadan geçmiş bir kelimedir. Fransızcada carton ve pierre sözcüklerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur.
Kartonpiyer Nerelerde Kullanılır?
Her ne kadar kartonpiyer nedir sorusuna cevap verirken kartonpiyerin tavanda kullanıldığını söylesem de evin her yerinde kartonpiyer kullanılabilir.
- Tavanın göbeğinde
- Duvarların ve tavanın kesişim yerlerinde
- Şöminelerin üst kısmında ve kenarlarında
- Süsleme amaçları duvarların üzerinde
- Pencerelerin ve dolapların üstünde
- Isı yalıtımına ihtiyaç olan yerlerde
Kartonpiyer Çeşitleri Nelerdir?
Kartonpiyerler alçı ve köpük olmak üzere ikiye ayrılır. Köpük kartonpiyerler de kendi aralarında özelliklerine göre sınıflandırılır.
Alçı Kartonpiyer: Yapı sektöründe yaygın olarak kullanılan; alçı, su ve elyafın karıştırılmasıyla meydana gelen kartonpiyer türüdür. İçinde elyaf olduğu için köpük kartonpiyerlere göre daha dayanıklıdır. Hazırlanan karışım kalıplara koyularak dondurulur. Donduktan sonra hazır halde kullanıcıya sunulur. Birçok farklı kalıp çeşidi bulunduğu için farklı model ve tasarımlarda alçı kartonpiyerler elde edilebilir.
Köpük Kartonpiyerler: Dekoratif amaçlı kullanılan, yeni yaygınlaşmaya başlamış kartonpiyer türüdür. İçeriğinin büyük çoğunluğu hava olduğundan dolayı bu kartonpiyerler oldukça hafiftir. Köpük kartonpiyerlerin de birçok modeli mevcuttur.
Kartonpiyer Nasıl Yapılır?
Gelelim kartonpiyerlerle ilgili en merak edilen soruya: Kartonpiyer nasıl yapıştırılır? Bu soruya köpük kartonpiyerler üzerinden cevap vermek istiyorum. Çünkü bu yazıya geldiyseniz büyük ihtimalle evinizde kötü görünen bir yere kartonpiyer yapıştırarak daha estetik bir hava katmak istiyorsunuzdur.
- Kartonpiyer montajına duvarın köşelerinden başlanır. Kartonpiyerin yüksekliği ölçülerek duvar köşelerinde işaretlenir. İşaretlenen noktalar ip ve kurşun kalem yardımıyla birleştirilir. Bu işlem ile kartonpiyerin nereye konumlandırılacağı belirlenir.
- Kartonpiyerin alt ve üst kısımları seçilir. Alt kısımda kartonpiyerin yüksekliğinin yarısı kadar içeriye doğru mesafe alınır. Kartonpiyer, bu noktadan üst kısmının köşesine doğru kesilir. Böylece kartonpiyerin birleşim yeri hazırlanmış olur.
- Kartonpiyeri yapıştıracağımız malzemeyi hazırlamamız lazım. Genelde yapıştırıcı olarak saten alçı tercih edilir. Belirli bir miktar saten alçı karılarak hazırlanır.
- Kartonpiyerin arkasına yapıştırıcı malzeme sürülür. Daha sonra önceden işaretlenen yere kartonpiyer yapıştırılır.
- Şayet yapıştırıcı kenarlardan taşarsa kurumadan önce sünger yardımıyla temizlenmelidir.
- Kartonpiyer yapıştırılırken yapılan en büyük hatalardan birisi kartonpiyeri koyup kurumasını beklemeden elin çekilmesidir. Kartonpiyer yapıştırıcısı kuruyana kadar bir süre eliniz ile alttan destek olmalısınız.
Kartonpiyer nasıl yapılır sorusuna bu şekilde cevap verebiliriz.
Kartonpiyer Özellikleri
Kartonpiyer nedir yazıma kartonpiyer özellikleri ile devam etmek istiyorum.
- Isı ve ses yalıtımı sağlar.
- İçinde su tutmaz. Su geçirmez kartonpiyerler de vardır.
- Hafiftir, kolay taşınabilir.
- Yapıya ekstra bir ağırlık katmaz.
- Her bütçeye uygun olarak bulunabilir.
- Uzun ömürlüdür. Çoğu kartonpiyerin ömrü, yapı ömrüyle aynıdır.
- Montajı yapılırken etrafın kirlenmesine yol açmaz. Kolay şekilde yapıştırılır.
- Solvent ve benzoil içermeyen su bazlı boyalarla boyanabilir.
- Kullanıldığı yere dekoratif bir görünüm kazandırır.
- Birçok kartonpiyer modeli vardır. Zevkinize uygun tasarımı seçmenize olanak sağlar.
Yazı Tavsiyesi: Kartonpiyer Alçısı
Badana Nedir?
admin2021-06-01T17:46:25+03:00Badana Nedir? Badana Nasıl Yapılır?
Çocukken evde tadilat yapıldığı zamanlarda badana kelimesini sıklıkla duyardım. O zamanlar genelde birlikte kullanıldıkları için badana ve boyanın aynı anlama geldiğini düşünürdüm. Her ne kadar temel görevleri aynı olsa da badana ile boya birbirinden farklı terimlerdir. Bu yazımda badana nedir ve badana nasıl yapılır sorularına bu yazımızda elimizden geldiğince cevap vermeye çalışacağız.
Badana Nedir?
Binaların, duvarların veya ağaçların dış kısmına fırça kullanılarak ya da püskürtme yöntemi ile sürülen kireçli suya badana adı verilir. Kullanım amacı boya yapılmadan önce duvarı koruyacak, temizleyecek bir astar yüzey oluşturmaktır. Eskiden sadece kireç badana kullanılırken günümüzde plastik badana da yaygın olarak uygulanmaktadır.
Binada bulunan duvarların sıvası bittikten sonra pürüzsüz bir yüzey elde edilir. Bu yüzeyin rengi, yapıldığı malzemeden dolayı estetik değildir. Bu yüzden göze daha çok hitap eden bir görüntü elde etmek için boya badana yapılması gerekir. Burada akla badana nasıl yapılır sorusu geliyor. Bu konuya da değineceğim fakat öncesinde badana ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.
Badana Çeşitleri Nelerdir?
Altı adet badana çeşidi vardır.
- Kireç Badana: Halk arasında adi badana olarak da bilinir. Sönmemiş kirecin suda söndürülerek şap veya tuz ile karıştırılması sonucu elde edilir. Piyasada hazır olarak satılan badana kireçleri bulunmaktadır.
- Plastik Badana: En ayırt edici özelliği uygulandığı yüzeyi diğer badana çeşitlerine göre daha iyi korumasıdır. Kireç badana ile kıyaslandığında daha pahalıdır ancak kullanım ömrü kireç badanaya göre daha uzundur. Islak bez ile silinebilir. Bu özelliği evde yaşayan insanlar için büyük kolaylık sağlar.
- Tutkallı Badana: Pudra kıvamında toz halinde bulunan tutkal ile boya karıştırılarak elde edilir. Karıştırma işleminden sonra en az 2 saat beklenmesi gerekir. Tutkallı badanada hiç kireç bulunmaz.
- Çimento Badana: Renk olarak çimentoya yakın bir ton elde edilmek istendiğinde tercih edilir. Betonarme, beton briket yüzeylere su çimento karışımının uygulanması sonucunda elde edilir.
- Kazein Badana: Mat görünüm istenen; korniş, sütun vb. yüzeylerde kullanılır. Kireç badana ile belirli oranda sütün karıştırılması ile oluşur.
Mermer Badana: Mermer kirecinden elde edilir. Yapı itibariyle kireç badanaya benzer. İsteğe bağlı olarak içine renklendirici de katılabilir.
Badana Nasıl Yapılır?
Badana nedir yazıma badana nasıl yapılır sorusunu cevaplandırarak devam etmek istiyorum. Badana yaparken çok dikkat edilmesi gerekir. Yanlış yapılan uygulamalar zaman kaybına ve gereksiz iş maliyetine neden olur. Adım adım bu konuyu sizlere anlatacağım.
- Öncelikle badana yapılacak oda boşaltılır. Badananın temas ettiği mobilyalar kullanılamaz hale gelebilir. Bu yüzden badana yapılacak oda dikkatli şekilde boşaltılmalı ve yerler bir naylon ile kaplanmalıdır.
- Badana yapmaya başlamadan önce odadaki avizeler sökülmelidir.
- Hangi badana çeşidinin kullanılacağına karar verilir.
- Kullanılacak olan badana karışımı hazırlanır. Badana iyi şekilde karıştırılmalıdır.
- Fırça yardımıyla badana yüzeye uygulanır.
Tavsiye Yazı: Saten Alçı Nedir?
Şantiyede Betona Su Eklemek
admin2021-04-19T17:08:27+03:00Şantiyelerde beton dökümü sırasında karşılaşılan en büyük problemlerden bir tanesi betona su eklenmesi konusudur. Beton dökümünde betonun işlenebilirliğinin artırılması, betonun dökümü, yayılması, mastarlanması ve perdahlanması için gereken işgücünün azaltılması amacıyla özellikle işlemi gerçekleştiren elemanlar tarafından betona su ilave edilmesi sık sık talep edilmektedir. Hatta bu talep kimi zaman şantiye şefinden gizli bir şekilde direkt olarak beton mikseri ve pompa operatörüne yapılmaktadır. Gerek acelecilik, gerekse teknik bilgi yetersizliğinden bu talebin yerine getirilmesi ve şantiyede betona su katılması, hem beton kalitesini düşürmekte, hem de yapının servis ömrü boyunca birçok riske açık hale gelmesine neden olarak yapının ömrünü kısalmasına neden olur.
Betona Su Eklemek Zararlı mıdır?
Öncelikle belirtmek gerekir ki betonun kıvamı ve işlenebilirliği sadece içerisindeki su miktarına bağlı olmayıp, agrega tane dağılımı, tane şekli, çimento miktarı, hava ve katkı maddeleri de bu konuda belirleyicidir. Beton mukavemeti diğer faktörlere de bağlı olduğu gibi su/çimento oranına da bağlıdır. Burada önemli olan konu, betona gereğinden fazla katılan suyun, su/çimento oranını artırarak betonun dayanımını düşürmesidir. Hatta genel olarak beton karışımına giren su miktarı azaldıkça dayanım artmaktadır. Bu su ve çimento oranı diğer malzemeler de göz önüne alınarak beton santrallerinde hava ve ortam şartlarına, betonun kullanılacağı elemanlara ve yapıya göre hassas olarak belirlenir ve uygulanır.
Şantiyede betona su eklenmesi, betonun dayanımını düşürmesinin yanında, betonun bünyesinde çimento ile reaksiyona (hidratasyona) girmeyen fazla suyun boşluklar bırakmasıyla betonu geçirimli bir malzeme haline getirir. Bu da yapının taşıyıcı sisteminin su vb. etkilere maruz kaldığında suyun betonun bünyesinde ilerlemesine, betonun dökülmesine ve donatının paslanmasına sebep olmaktadır. Ayrıca su içinde bulunan klor, sülfat vb. zararlı etkenler beton ve donatıya zarar verebilmektedir.
Yine gereğinden fazla sulu kıvamdaki betonların içerisindeki agrega ayrışma eğilimi sergilemektedir. Agregadan uzaklaşan su yüzeye çıkmakta ve homojen bir beton oluşumunu engelleyerek, hedeflenen kesitlerin oluşmasına dolayısıyla da beklenen sistemin oluşmasına engel olmaktadır.
Dolayısıyla betonda kullanılacak su optimum miktarda seçilmektedir ve bu miktar santralde belirlenmektedir. Kıvama şantiyede müdahale edilmemeli, beklenen kıvam, özellikler, mesafe, döküm hızı ve katkı maddeleri gibi faktörler beton siparişi sırasında bildirilerek optimum beton tasarımı sağlanmalıdır.
Donatı Nedir
admin2021-04-19T16:47:30+03:00Bir yapının inşasına baktığımızda gözümüze çarpan birkaç yapı oluyor. Mesela bir evin inşaatında katların çıkılışını gözünüzle görüyorsunuz. Fakat kat betonunun belli yerlerinde uzun çeliklerin belli şekillerde yukarıya doğru uzandığını fark etmişsinizdir. İşte kullanım şekiller farklı olsa da, zihninizde canlandırdığınız bu çelik oluşumuna donatı denir.
İçeriğinde her zamanki gibi grafikler, sayısal ifadeler barındırsa da; biz yine de tanımlar ve kısa bilgiler üzerinden gitmeyi tercih ediyoruz.
Betonarmenin ne olduğundan kısaca bahsedersek, donatıyı da daha rahat anlayabiliriz. Adı üstüne beton ve arme kelimeleri birleşiyor ve betonarme dediğimiz şey ortaya çıkıyor. Arme kelimesinin anlamı ise çelik demek. Yani betonarmeyi oluşturan iki üyeden biri betonken, diğeri de çelik, yani donatı.
Donatı (Çelik) Sınıfları
Kullanılacak çelikleri, içeriğindeki malzemeler veya yapılış biçimi açısından 2 gruba ayırıyoruz.
1-Sıcakta Haddelenen Çelik : Bu çeliklerin sertlik seviyesi doğaldır. (Hadde: Merdaneleri yardımıyla çeliği istenilen kalınlık, uzunluk veya genişliğe getiren araç.) Üretildiği yer ve yapılacak yatırımların büyük olması gerekir. Zira bu türden çelikler elde etmek için krom, silisyum, nikel, karbon, magnezyum, vanadyum gibi elementler kullanılır ve bunların oranları ayarlanmalıdır.
2-Soğuk Çekme Yöntemiyle Üretilen Çelik: Düşük sıcaklıklarda veya burulma yöntemiyle üretilir ve çeliğin moleküler yapısıyla oynanır. Bu işlem çelik dayanımını arttırır.
Donatı Türleri
Farklı yerlerde kullanılmak üzere donatı çeşitleri de farklılık göstermektedir.
1-Hasır Donatı (Çelik Hasır): Soğuk çekme yöntemiyle üretilen çelikler kullanılarak oluşturulur. Kullanıldığı alanlar:
- *Prefabrik Yapılar
- *Baraj ve Kanallar
- *Toplu Konutlar
- *Tünel Kalıpları
- *Yol Betonları
- *Metro İnşaatları
- *İstinat Duvarlarında
2-Fore Kazık: Diğer ismiyle dökme betonarme kazık olan fore kazık, zeminin delgi makinesiyle açılması sonucu oluşan boşluğa yerleştirilir.
Kullanıldığı alanlar:
*Derin temel uygulamalarında
*Yer altındaki su seviyesinin yüksek olması durumunda suyun temele veya bodruma girmemesi için geçirimsizlik perdesi olarak kullanılabilir.
3-Kafes Donatı: Duvar ve döşeme imalatlarında kullanılabilir.
Donatı Elemanları
1-Etriye: Yönetmelik tanımına göre etriye, taşıyıcı elemanları birbirine bağlayan ve etkiyen kuvveti aktaran, enerjiyi sönümleyen bir şekilde olması gerekir. Yani çelikleri birbirine paralel olarak bağlayan elemanlardır. Asıl görevlerinden biri ise, kalıp yapılacak donatının düzgün ve dik durmasını sağlamaktır. Seyrek biçimde kullanılan etriye dayanım artışını pek fazla kullanamaz fakat sık etriye dayanım artışını belirgin şekilde kullanır.
2-Çiroz: Donatı ve etriyeleri karşılıklı olarak bağlayan demirlerdir. Böylece düşey donatıların yer değiştirmesini önleyerek sabit kalmasını sağlar. Deprem esnasında yatay kuvvetlere karşı koyarlar ve herhangi bir basınçta etriyeyle birlikte yanal kuvvetleri taşırlar.
Etriye kolon, kiriş gibi taşıyıcı elemanların düşey donatılarını çepeçevre sarar. Çiroz ise düşey donatıların aralarındaki mesafelerin sabit kalmasını sağlar.
Paslanmaz Çeliğin Hayatımızdaki Yeri
admin2021-04-06T17:18:10+03:00
Paslanmaz Çelik her geçen gün kullanım alanını geliştirmekte olan bir üründür. Dev yapılardan çatal bıçağa kadar pek çok ürünün ham maddesi olan paslanmaz çelikler birçok özelliği ile tercih edilmektedir. Paslanmaz çelikler kullanım miktarları ile ülkelerin gelişmişlik düzeylerini dahi etkileyen kriterlerden biri olarak ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Paslanmaz çelikler korozyon dayanımlarının yüksek olması ve hijyenik olması özellikleri ile ön plana çıkmakta ve bu özellikleri çerçevesinde kullanılmaktadır. Paslanmaz çelik malzemeler günlük hayatta da birçok yerde karşımıza çıkmaktadır. Peki bu denli yoğun kullanımı olan paslanmaz çelikler ne gibi yerlerde ne şekilde hangi özellikleri nedeni ile kullanılmaktadır.
Paslanmaz çeliklere günlük hayatta en yoğun şekilde metrobüs duraklarından tutunda birçok apartmanda ya da okullarda kullanılan korkuluklarda karşımıza çıkmaktadır. Küpeşte olarak adlandırılan bu yapılar paslanmaz çeliklerin şık görünümü ve dayanıklı olması nedeniyle tercih edilmektedir. Küpeştelerde paslanmaz çelik borular ve paslanmaz çelik dirsekler yoğun olarak kullanılmaktadır. Genel olarak küpeştelerde polisajlı olarak adlandırılan borular kullanılıyor olsa da bazı alanlarda satineli borularda kullanılmaktadır. Şık ve modern görünümü nedeniyle tercih edilen paslanmaz çelik borular açık alanlarda da bulunan korkuluklarda da her türlü hava koşuluna karşı yüksek dayanımı nedeni ile kullanılmaktadır. Küpeşte olarak kullanılan paslanmaz çelik borular genellikle 304 kalite olarak tercih edilmektedirler. Pek fazla olmasa da kullanılan ortamın tuzlu ya da asitli ürünlere maruz kalabilmesi ön görülen ortamlarda 316 kalite malzemeler kullanılarak daha uzun süre kullanılabilmesi sağlanmaktadır.
Günlük yaşantımızda bu denli hayatımızın içinde olan paslanmaz çelikler hayatımızda görünenin yanında görünmeyende birçok noktada etkin rol almaktadırlar. Arka planda olması nedeniyle pek fark edilmese de hayatımıza birçok noktada temas ederler. Kısa kısa bahsetmek gerekirse.
Gıda sektöründe paslanmaz çelikler hijyen nedenleri ve sağlık şartları gereği çok yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Paslanmaz çelik borular olsun paslanmaz çelik miller olsun pek çok noktada kullanılmaktadır. Gıda sektöründe paslanmaz çelikler iki ana bileşende kullanılmaktadır. Bu bileşenlerin birincisi gıda makinalarıyken ikincisi paslanmaz çelikten imal edilen gıda hatlarıdır. Paslanmaz gıda makinalarında dış yüzey paslanmaz saclardan imal edilirken içlerinde bulunan karıştırıcılar millerden yapılmaktadır. Gıda makinalarında şasede genellikle paslanmaz çelik profillerden yapılmaktadır. Paslanmaz çelikten imal edilen gıda hatları genellikle çikolata gibi akışkanların taşındığı işlerde kullanılmaktadır. Hatta çikolata gibi donma ihtimali olan ürünlerde cidarlı denilen hatlar kullanılmakta ve sıcak su ile hattın içinde akış sürekli hale getirilmeye çalışılmaktadır.
Gıda hatlarında paslanmaz çeliklerin kullanılmasının ana sebebi paslanmaz çeliklerin hem yüksek korozyon direnci hem de üzerinde bakteri üremesini önleyen yapısıdır. Paslanmaz çelikler gıda gibi sağlık açısından önem arz eden yerlerde kullanılarak hem daha uzun süreli bir kullanım elde edilirken hem de sağlıklı bir şekilde üretim yapılması sağlanmaktadır.
Paslanmaz çelikler ayrıca petrokimya sektöründe de kullanılmaktadır. Petrokimya sektöründe kullanılan maddelerin korozatif yoğunluklarının yüksek olması paslanmaz çeliklerin kullanılmasında ana etkenlerdendir. Korozyon dayanımı oldukça yüksek olan paslanmaz çelikler bu sektör için olmazsa olmaz ürünlerdir. Petrokimya sektöründe yüksek basınçların olması da paslanmaz çeliklerin kalın etli ya da çekme olarak adlandırılan tipini kullanılmasına yol açmaktadır.
Yukarıda kısaca bahsettiğimiz kullanımlarının yanı sıra paslanmaz çelikler ilaç, boya, enerji, makine imalatı gibi sektörlerde de kullanılmaktadır. Paslanmaz çelikler bünyelerinde barındırdıkları birçok özellik ile hayatımızda ki yerlerini her geçen gün bir adım daha öteye taşımaktadır.
Riskli yapı süreci nasıl yürütülecek?
Mehmet POLATDEMİR2021-03-31T19:42:34+03:00Depreme karşı dayanıklılığı ve içinde yaşayanların can güvenliğinin olmadığı riskli yapıların tespitine yönelik işlemler 4 aşamada yapılıyor.
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremle ilgili riskli yapı tespitine ilişkin sürecin nasıl yürütüleceği yeniden gündeme geldi.
Deprem, sel, heyelan gibi afetlerde içinde yaşayanların can güvenliğinin olmadığı yapılar diye adlandırılan “riskli yapılar”ın tespit edilmesine yönelik işlemler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülüyor.
Riskli yapılarla ilgili süreç, “tespit başvurusu”, “risk tespiti”, “riskli yapıların yıktırılması” ve “yıkım sonrası uygulama” olmak üzere, 4 ana aşamadan oluşuyor.
Tespit başvurusu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, riskli alan ile yapıların kentsel dönüşüm kapsamında sağlıklı ve güvenli yaşam alanları haline getirilmesi amacıyla çıkarılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapıların her şeyden önce malikleri tarafından tespit ettirilmesi gerekiyor.
Riskli yapı tespitinde vatandaşların izleyecekleri ilk adım, lisanslı kurum ve kuruluşlara başvuru ile atılıyor.
Bu kapsamda vatandaşlar, yapıları için Bakanlıkça lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara “riskli yapı tespiti” yaptırılabiliyor.
Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşların listesine de Bakanlığın internet sitesindeki “https://altyapi.csb.gov.tr/riskli-yapi-tespiti-ile-ilgili-kuruluslar” linkinden ulaşılabiliyor.
Riskli yapı tespiti işlemleri için maliklerden biri veya kanuni temsilcisinin dilekçe, güncel tapu durum belgesi ve kimlik belgesinin fotokopisi ile söz konusu kurum ve kuruluşlara başvurması yeterli oluyor.
Risk tespiti
Yapılan incelemeler sonucunda riskli olduğu tespit edilen yapılar, tespiti yapan kurum ve kuruluşlarca İstanbul’da ilçe belediyelere, diğer illerde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine bildiriliyor.
İtiraz olursa belediyeler ve il müdürlüklerince yapıyla ilgili raporlar tekrar inceleniyor. Eksik veya yanlış hususların bulunması halinde raporlar ilgilisine iade edilirken, uygun bulunan tespitlere yönelik şerh bildirimi ilgili tapu müdürlüğüne iletiliyor.
Bu sürecin ardından ilgili tapu müdürlüğünce, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine karşı tebligat tarihinden itibaren 15 gün içinde hak sahiplerine tebliğ ediliyor.
Bu tebligatta riskli yapının bulunduğu yerdeki müdürlüğe dilekçe ile itiraz edilebileceği, aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren idarece 60 günden az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği de belirtiliyor.
Riskli yapının tespitine yönelik itirazlar da üniversitelerden bildirilen dört üye ile ikisi inşaat mühendisi ve biri jeoloji veya jeofizik mühendisi olmak üzere Bakanlık teşkilatında görev yapan üç üyenin yer aldığı teknik heyet tarafından inceleniyor.
Riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine, 60 günden az olmamak üzere süre verilerek, riskli yapıların yıktırılması isteniyor.
Riskli yapıların yıktırılması
Riskli yapıların 60 günlük süre içinde maliklerince yıktırılıp yıktırılmadığı, idarece mahallinde kontrol ediliyor. Riskli yapı, malikleri tarafından yıktırılmamışsa yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek 30 günden az olmak üzere ek süre tanınıyor.
Bu süre sonunda da riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması halinde, riskli yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması ilgili kurum ve kuruluşlardan isteniyor.
Riskli yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ile yıktırma işlemleri, mülki amirler tarafından sağlanacak kolluk kuvveti desteği ile idarece yapılıyor veya yaptırılıyor.
Yıktırılamayan yapılar Bakanlıkça veya il müdürlüklerince yıkılıyor veya yıktırılıyor. Bu yıktırmanın masraflarından malikler hisseleri oranında sorumlu oluyor.
Yıkım sonrası uygulama
Riskli yapıların bulunduğu parsellerde, yapıların yıktırılmış olması şartı aranmaksızın ve yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin, parsellerin birleştirilmesi, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılması, yeniden bina yaptırılması, payların satışı gibi işlemler bazında yeniden değerlendirme yapılıyor.
Bu süreçte bütün maliklerce oy birliği ile karar verilememiş olması durumunda anlaşma sağlanamayan maliklere ait taşınmazların değeri Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettiriliyor ve bu değer de gözetilerek oy birliği ile anlaşmaya çalışılıyor.
Oy birliği ile anlaşma sağlanamaması halinde yapılacak uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar veriliyor.
En az üçte iki çoğunluk ile alınacak kararlar ve anlaşma şartları İstanbul’da belediyelere diğer yerlerde il müdürlüğüne bildiriliyor. Alınan karara katılmayan maliklerin arsa payları, arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılıyor. Satış işlemlerinin sonlanmasıyla birlikte uygulamaya geçiliyor.
Riskli yapısı yıkılan vatandaşlara yeni yapılacak konutlar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından faiz desteği ve kira yardımı, devletin ilgili kurumları ve belediyeler tarafından da vergi ve harç muafiyeti gibi kolaylıklar tanınıyor.
Deprem İzalatörü Her Binada Kullanılır mı?
Mehmet POLATDEMİR2021-03-29T19:17:33+03:00Deprem izolatörü dedigimiz mekanizma, yapının zeminden yalıtılması amacıyla kullanılır. Deprem kuvveti nasil oluşur hatırlayın: Zemin hareket eder, bu hareket neticesinde yapı yerinde kalmak ister, zemin ile yapı periyotlarıda birbirine yakınsa büyük atalet kuvvetleri(deprem kuvvetleri) oluşur…
Spektrum eğrisini düşünün. S(T) ‘nin 2.5 olduğu bir bölge var, bu bölge yapı periyodunun, zemin periyodu ile çakıştığı bölge, yani rezonans olan bölge. Bu bölgenin maksimum periyodu 0.90 saniye(TB=0.90 saniye). S(T)- T grafiginin xx ekseninde malum yapı periyotlari yer almakta. S(T)’ nin 2.5 oldugu bölgeden sonra, yani periyot 0.90′ i geçtikten sonra(en kotu zeminde), S(T) azalmaya başlamakta. Yapı periyodu 1.5, 2, 2.5, 3, 3.5 saniye gibi değerlere ulaştıkça, S(T) degeri de 2.4, 2, 1.6 gibi değerlere düşmekte. Rezonans ortadan kalkmakta. S(T)’ ye deprem büyütmesi demek yanlış olmaz.
Hesap ivmesini hatirlayin:
A=Ao x I x S(T)
S(T) ne kadar büyükse, deprem kuvveti de o kadar büyümekte. S(T) ne kadar küçulürse, yapıda oluşacak deprem kuvveti de o kadar azalmakta. S(T) ise yapı periyodu uzadıkça, küçülmekte.(spektrum eğrisine bakınız).
Deprem izolatörü’ nün görevi işte budur. Yapı periyodunu büyütüp, S(T)‘ yi küçültmek, daha az deprem kuvveti oluşmasını sağlamak. Izolatörler yapı periyodunu 3 saniye, 3.5 saniye yaparlar ve S(T) oldukça küçülür, dolayısıyla yapı da da daha küçük deprem kuvvetleri oluşur.
Deprem yalıtımının mantığını anladık. Bu bağlam da deprem izolatörü her binada kullanılır mı ona bakalım. Yazıyı buraya kadar okuyanlar muhtemelen uygulanır, iyi de olur diyecektir. Düşünmeye devam edelim. İzolator neden koyuyorduk, yapının periyodunu 3 saniye civarını getirmek için. Böylece daha küçük deprem kuvvetleri oluşuyordu. Şimdi 25-30 katli bir yapı düşünün. Yapının periyodu nedir? Yaklaşık 2.5 – 3 saniye. İzolatör ne yapıyordu: 3 saniye. O halde izolatör koymanın bu bina da bir anlami var mı? Zaten yapının periyodu 2.5 – 3 saniye. Paraya yazık, emeğe yazık. O halde yuksek yapılar da 25 – 30 katı geçen yapılar da izolatör koymak doğru değil sonucunu çikarabiliriz…
Kaba İnşaat Malzemeleri Nelerdir?
Mehmet POLATDEMİR2021-02-10T11:11:04+03:00Kaba inşaat; Kum, çakıl, çimento, kireç, demir, tuğla, kalıp, kalıp bağlantı elemanları kullanılarak yapının taşıyıcı betonarme ve dolgu duvarları yapılmış, başka bir anlatımla henüz iç sıvası bitmemiş, çerçeveleri takılmamış, tesisatları döşenmiş ama aydınlanma vs. bitirilmemiş, boyanmamış inşaata deniyor.
Yukarıdaki tanımdan da anlaşıldığı gibi, kaba inşaatta aydınlanma yapılmamış; boyanmamış ve henüz iç sıvası yapılmamış olan yaplar, kaba inşaat olarak karşımıza çıkıyor.
İnşaatın kaba kısmının tamamlanıp tamamlanmadığı, tanımda geçen işlerin yapılıp yapılmadığı ancak “teknik bilirkişi” raporlarıyla anlaşılabiliyor.
- Kum
- Çakıl
- Çimento
- Kireç
- Demir
- Tuğla
- Kalıp
- Kalıp bağlantı elemanları
Eski Ev Satmadan Önce Dikkate Alınması Gereken Yapısal Onarımları
Mehmet POLATDEMİR2021-03-30T17:56:54+03:00Satacak eski bir evin var. Belki taşınıyorsunuz, yükseltiyorsunuz, küçültüyorsunuz veya mülkünüzü satıyorsunuz. Her iki durumda da, hızlı bir satış elde etmenizi sağlamak için en çok alıcıyı çekmek istersiniz. Daha eski bir evi listelemeden önce üzerinde çalışmanız gereken dört şey şunlardır;
Eski veya Sızdıran Çatılar
Eski kiremitleri değiştirebilir, bacayı kapatabilir ve ön panonun ve alt kısımların haşerelerden veya çürümelerden arınmış olmasını sağlayabilirsiniz. Sızıntılarınız varsa, bir çatı müteahhitinin gelip soruna bakması gerekebilir. Küçük bir alanda tamir edilemeyecek kadar çok hasar varsa, çatının değiştirilmesi gerekebilir.
Sarkık Duvarlar ve Yapışkan Dolaplar
Evinizde bu sorunların olması yapı temeli ile ilgili bir sorun olduğunu gösterebilir. Temel teftişinizden bu yana 10 yıldan fazla zaman geçtiyse, evin altındaki levhayı kontrol etmek için biriyle konuşmak isteyebilirsiniz. Çatlaklar, yer değiştiren toprak ve erozyon, kir ceplerini kaldırarak levhanın seviyenin dışına çıkmasına neden olabilir.
Kapılarınızı ve pencerelerinizi açıp yapıştırmak zor olduğunda, alıcılar kaçınmaları gereken gizli temel sorunları olup olmadığını merak edeceklerdir. Evinizi piyasaya sürmeden önce bu sorunu çözmezseniz tekliflerinizi kaybedebilirsiniz. Ayrıca, ev teftişinde ortaya çıkan her şey bir sürpriz olacak ve çoğu alıcı, cebinizden para alarak taviz isteyecektir.
Düzensiz Zeminler
Bu sorun temelden kaynaklanıyor olabilir, ancak eski döşeme nedeniyle de olabilir. Ayaklarınızın zeminin ortasında battığı alanlar varsa, zemininizin bu kısmının çürüme veya su hasarı yaşama ihtimali vardır. Böcekler bir evi istila edebilir. Boru sızıntıları, zamanla kötüleşecek su hasarına neden olabilir. Duvardaki sızıntılar ve yoğuşma sorunları da çürümeye neden olabilir.
Listelemeden önce işi yaparsanız, eski bir evi onarmak genellikle daha ucuzdur. Bunu yapmazsanız, alıcı tamamen geri çekilebilir veya işi yapmak size pahalıya patlayabilir. Eski bir evi satmadan önce elektrik, çatı kaplama, döşeme ve temel sorunlarını düzeltmek, sonunda paradan tasarruf etmenizi sağlayabilir.
Kaba Malzeme Nedir ?
Kagir Yapı Nedir?
admin2021-06-01T18:59:27+03:00Kagir Yapı Nedir? Kagir Yapı Örnekleri
Yapı türleri hakkında araştırma yapanlar kagir terimi ile mutlaka karşılaşmışlardır. Özellikle eski evlerin tapu kayıtları incelenirse bu evlerin çoğunun kagir ev olduğu görülür. Biz de bu yazımızda kagir yapı nedir ve kagir yapı çeşitleri nelerdir sorularına elimizden geldiğince cevap vermeye çalışacağız.
Kagir Yapı Nedir?
Halk arasında kargir olarak da bilinen kagir kelimesi dilimize Farsça’ dan geçmiştir. Kagirin sözcük kökenine bakıldığında tuğla ve taştan yapılmış olan anlamına geldiği görülür. Aslında sözcük anlamı, bir nevi kagir yapı ne demek sorusunun da cevabıdır.
Kolon bulundurmayan, taşıyıcı eleman olarak beton, tuğla veya taş duvarların kullanıldığı yapılara kagir yapı denir. Yapıya gelen bütün yükleri bu duvarlar taşır. Kagir yapılara şehirlerden ziyade köylerde daha çok rastlanır. Kagir sistem, eski bir sistem olduğu için yeni yapılarda çok fazla tercih edilmez. Fakat özellikle ekonomik olduğundan dolayı günümüzde hala köylerde kagir evlere rastlanmaktadır.
Kagir Yapı Çeşitleri
Kagir yapılar malzeme çeşitlerine göre tam kagir ve yarım kagir olmak üzere ikiye ayrılır. Taşıyıcı sistemine göre ise yığma kagir adı altında çeşitli gruplandırmaları mevcuttur.
- Tam Kagir Yapı: Taşıyıcı duvarları tuğla veya taştan yapılan, döşemeleri ise betonarmeden meydana gelmiş kagir yapılardır.
- Yarım Kagir Yapı: Ahşap malzemeler ile imal edilmiş kagir yapılara yarım kagir yapı denir.
- Yığma Kagir Yapı: Yapıda kullanılan taş duvarların, hem taşıyıcı hem de bölücü duvar olarak kullanıldığı yapılara yığma kagir yapı adı verilir.
Kagir Yapı Örnekleri
Ülkemizde birçok kagir yapı vardır. Özellikle tarihi yapılara bakılırsa çoğunun kagir olduğu görülür.
- Beyazıt Hamamı – İstanbul
- İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
- Sultan Abdülaziz Av Köşkü – Kocaeli
- Edirne Muradiye Cami
- İstanbul Vefa Lisesi
- Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi
- Kabataş Erkek Lisesi
Türkiye’de bulunan bazı kagir yapılardır. Bu listede yer verdiğim yapıların ortak özelliği her birinin tarihi yapı olmasıdır.
Kagir Yapılar Sağlam mıdır?
Günümüzde kullanılan karkas yapılar, kagir yapılara göre daha sağlamdır. Kagir yapılarda taşıyıcı elemanlar duvarlardır. Duvarda oluşan her çatlak kagir yapı için büyük bir risktir. Bir kagir yapının sağlamlığını etkileyen en önemli faktör ise temelinde kullanılan taşlardır. Temeldeki taşlar ne kadar dayanıklıysa kagir yapı da o kadar dayanıklı olur.
Kagir yapılar özellikle depreme karşı oldukça dayanıksızdır. Taş duvarlar yapının üzerine gelen yükleri karşılayabilir fakat yanal kuvvetleri ve deprem kuvvetlerini karşılayamaz. Bu yüzden deprem bölgelerinde kagir yapılar tercih edilmemelidir.
Günümüze kadar varlığını sürdürmüş tarihi yapılar incelenirse; bu yapılarda güçlendirme, bakım ve onarım çalışmaları yapıldığı görülür. Bunun sebebi kagir yapıların zamanla bozulmasıdır. Kagir yapıların kullanım ömrünü artırmak için bakım, onarım ve güçlendirme çalışmalarına önem verilmelidir.
Tavsiye Yazı: Şantiyede Betona Su Eklemek
Çiroz Nedir?
admin2021-06-01T17:29:19+03:00Çiroz Nedir? Çiroz Ne İşe Yarar?
Betonarme yapılarla ilgilenen bir mühendisseniz çiroz kavramı ile mutlaka karşılaşmışsınızdır. Çiroz, donatıları birbirine kenetleme özelliğinden dolayı oldukça önemli bir yapı elemanıdır. Özellikle Türkiye gibi deprem ülkelerinde kolon ve perdelerde mutlaka çirozların kullanılması gerekir. Ben de bu yazımda çiroz nedir ve çiroz ne işe yarar sorularına elimden geldiğince cevap vermeye çalışacağım.
Çiroz Nedir?
Betonarme yapıların kolon ve perdelerinde kullanılan, donatıların birbirine kenetlenerek birlikte çalışmasını sağlayan S şeklindeki etriyelere çiroz denir. Bazı bölgelerde es demiri ve kapı kilidi olarak da adlandırılmaktadır. Çiroz, deprem kuvvetine karşı koyabildiği için oldukça önemlidir.
Çiroz Ne İşe Yarar?
Çirozun birçok görevi vardır. Bunlardan en önemlilerini gelin maddeler halinde inceleyelim:
- Depremden dolayı meydana gelen yatay kuvvetlere karşı koyar.
- Düşey donatıları birbirine kenetleyerek beton dökümü ve deprem sırasında bunların yer değiştirmesini engeller.
- Düşey donatıların birlikte çalışmasını sağlar. Bu sayede donatıların arasındaki mesafeyi korur.
- Kesme kuvvetine karşı direnç gösterir.
- Etriyelerle birlikte yanal kuvvetleri karşılar.
- Etriyelerin arasındaki açıklığı azaltır. Böylece etriyelerde meydana gelebilecek burkulmanın önüne geçilmiş olunur.
- Beton dökümü sırasında ve sonrasında betonda şişme meydana gelmesini engeller.
Çiroz ve Etriye Arasındaki Fark Nedir?
Etriyelerin ve çirozların görevlerine bakıldığında bunların birbirine çok benzer olduğu görülür. İkisi de düşey donatıları sarar, ikisi de bu donatıların birlikte hareket etmesini sağlar. Fakat aralarında belli başlı farklılıklar vardır.
- Çiroz bir etriye çeşididir. Etriyeler çirozların görevini yapabilirken çirozlar etriyelerin çoğu görevini yerine getiremez.
- Çirozlar tek bir yönde çalışır. Etriyeler ise hem x hem de y yönünde yani çift yönde çalışır.
- Çirozlar deprem kuvvetini ve yatay kuvvetleri karşılar. Etriyeler ise kesme kuvvetinin yanında burulma momentine de karşı koyar.
- Etriyeler düşey donatıları boydan boya sararken çirozlar belirli donatıları birbirine kenetler.
Çiroz ve etriye arasındaki farklar genel olarak bu şekildedir.
Çiroz Demiri Nasıl Bağlanır?
Çiroz nedir yazıma, çiroz demiri bağlanırken dikkat edilmesi gerekenlerden bahsederek devam etmek istiyorum.
- Çiroz demiri bağlanmadan önce deprem yönetmeliğindeki ilgili kısmın okunması gerekir. Yönetmelikte yazanlara uygun olarak bağlama işlemi gerçekleştirilmelidir.
- Yönetmelikte çiroz demirinin ucunun 90 dereceye kadar bükümüne izin verilmesine rağmen güvenli olması açısından 135 derece bükülmesi daha iyi olacaktır. Bu sayede kenetlenme tam olarak gerçekleşir.
- Kritik perde yüksekliğinde metrekare başına 10 adet çiroz kullanılır.
- Kritik perde yüksekliğinin dışında metrekare başına 4 adet çiroz kullanılır.
- Çirozlar donatıyı içerden değil dıştan sarmalıdır.
- Seyrek şekilde atılmamalıdır. Eğer olması gerekenden az sayıda çiroz kullanılırsa deprem anında tehlike yaşanabilir.
- Özel bir çiroz türü olan deprem çirozlarının ağırlığı ve çapı etriyelerle aynı olmalıdır.
- Çirozlar, etriyeleri ve boyuna donatıları her iki ucundan saracak şekilde bağlanmalıdır.
- Çirozlar bağlanırken bağlama teli mutlaka kullanılmalıdır. Bu sayede beton dökülürken oluşan basıncın etkisiyle donatı ve çiroz arasındaki kenetlenme bozulmayacaktır.
- Yapının inşa edildiği bölge deprem bölgesiyse deprem yönetmeliğinde yer alan maddelere göre kolon ve perdelerde özel deprem çirozu kullanılmalıdır.
Tavsiye Yazı: Kaba İnşaat Malzemeleri Nelerdir?
Bims Nedir?
admin2021-06-01T17:09:21+03:00Bims Nedir? Bims Nerelerde Kullanılır?
Bims, özellikle son yıllarda inşaat sektöründe en çok kullanılan yapı malzemelerinden biridir. Hafiflik, ısı ve ses yalıtımı, depreme karşı dayanıklılık gibi özellikler; bimsin sıklıkla tercih edilir hale gelmesini sağlamıştır. Ben de bu yazımda bims nedir ve bims nerelerde kullanılır sorularına bu yazımızda sizin için elimizden geldiğince cevap vermeye çalışacağız.
Bims Nedir?
Depreme karşı dayanıklı, ısı ve ses yalıtımı sağlayan, volkanizma sonucu oluşmuş yapı malzemesine bims denir. Bimsin ham maddesi ponzadır. Doğal bir malzeme olan ponza, su ve çimento ile etkileşime girerek bimsi meydana getirir.
Bims Özellikleri
- Isı ve ses yalıtımı: Konutlarda ısı ve ses yalıtımı oldukça önemlidir. Agregalar ile kıyaslandığında bimsin daha çok gözenek içerdiği görülür. Bu yüzden ısı ve ses iletimi bimslerde düşüktür.
- Depreme karşı dayanıklılık: Bimsler içerdikleri doğal malzeme nedeniyle yüksek mukavemete sahiptir. Ayrıca her türlü fiziksel ve kimyasal etkiye karşı da dayanım gösterir. Bu da bimslerin depreme karşı dayanıklı olmasını sağlar. Bims, betona ve tuğlaya göre hafif malzeme olduğu için de daha güvenlidir.
- Ekonomiklik: Bimsler ısı ve ses yalıtımı sağladıkları için bims kullanılan binada uzunca bir süre ekstra cephe yalıtımına ihtiyaç duyulmaz. Ayrıca kolay ve pratik uygulanmasından dolayı bimsin işçilik maliyeti de düşüktür.
- Doğallık: Bimsin ham maddesi doğal bir malzeme olan ponzadır. Dolayısıyla bimsler en çevre dostu ve doğal yapı malzemelerinden birisidir.
- Yangına karşı dayanım: Bimsler ponzadan üretildikleri için yangına karşı dayanıklıdır. Markasına göre değişse de çoğu bims, A1 sınıfı yapı elemanı olarak sınıflandırılır.
- Hafiflik: Bir yapı malzemesinin hafif olması işçiliğinde ve transferinde ciddi avantajlar sağlar. Ayrıca Bims, tuğla ve brüt betona göre hafif olduğu için taşıyıcı sistem tasarımını olumlu yönde etkiler.
- Nem dengesi: Bimsler gözenekli yapıları ve bünyelerinde su tutmaları sayesinde ortam nemini dengeleyici özelliktedir.
Bimsin özelliklerinden bazıları bunlardır.
Bims Nerelerde Kullanılır?
Bims nedir yazıma bimsin kullanım alanları ile devam etmek istiyorum. Bims blok yapı sektöründe kullanılır. Özellikle iç ve dış duvarlarda kullanımı oldukça yaygındır. Bunun dışında çatı ve baca imalatında, asmolen döşemelerde, bahçe duvarlarında da tercih edilmektedir. Ancak bimsin ham maddesi olan ponza birçok farklı alanda kullanılmaktadır.
- İnşaat sektörü
- Evcil hayvan kumu
- Tekstil endüstrisi
- Tarım sektörü
- Kurşun kalem silgileri
- Atık su arıtımı
- Sağlık sektörü
- Kimya endüstrisi
- Kişisel bakım, kozmetik ürünleri
- Antika ürünleri
- Kataliz üretimi
- Yazıcı mürekkebi
- PVC kaplama dolgu ürünleri
- Yiyecek saklama kapları
Bims Ne İle Yapıştırılır?
Bims, çimento esaslı özel bims yapıştırıcıları kullanılarak yapıştırılır. Google’a bims yapıştırıcısı yazıp aratarak farklı markaların ürünlerine ulaşabilirsiniz. Bu yapıştırıcılar, kolay ve pratik uygulanabilir oldukları için işçilik ve zamandan tasarruf sağlar.
Bims Duvar Nasıl Örülür?
Duvar örme işlemine başlamadan önce zeminin duvar örmeye uygun olup olmadığı kontrol edilir.
Zemin, güzelce temizlenip süpürüldükten sonra harç ile tesviye yapılır. İlk olarak belirleyici olması için duvarın örüleceği zeminin köşe noktalarına birer tane bims yerleştirilir. Ardından mastar ipi çekilir ve zemin teraziye alınır.
Tüm bu adımlar yapıldıktan sonra köşenin birinden duvar örülmeye başlanır. Duvar örülürken derz boşluklarına dikkat edilmelidir.
Kolon ile duvar arasında boşluk kalmaması oldukça önemlidir. Eğer boşluk varsa mutlaka harç ile doldurulmalıdır.
Bims Çeşitleri
Genel olarak 5 adet bims çeşidi vardır. İşlevlerine göre her biri farklı alanda kullanılır.
- Boşluklu bims briket
- Asmolen bims briket
- Yalıtımlı bims briket
- Tam dolu bims briket
- Yarı dolu bims briket
Tavsiye Yazı: Kaba İnşaat Malzemeleri Nelerdir?
Donatı Nedir
admin2021-04-19T16:47:30+03:00Bir yapının inşasına baktığımızda gözümüze çarpan birkaç yapı oluyor. Mesela bir evin inşaatında katların çıkılışını gözünüzle görüyorsunuz. Fakat kat betonunun belli yerlerinde uzun çeliklerin belli şekillerde yukarıya doğru uzandığını fark etmişsinizdir. İşte kullanım şekiller farklı olsa da, zihninizde canlandırdığınız bu çelik oluşumuna donatı denir.
İçeriğinde her zamanki gibi grafikler, sayısal ifadeler barındırsa da; biz yine de tanımlar ve kısa bilgiler üzerinden gitmeyi tercih ediyoruz.
Betonarmenin ne olduğundan kısaca bahsedersek, donatıyı da daha rahat anlayabiliriz. Adı üstüne beton ve arme kelimeleri birleşiyor ve betonarme dediğimiz şey ortaya çıkıyor. Arme kelimesinin anlamı ise çelik demek. Yani betonarmeyi oluşturan iki üyeden biri betonken, diğeri de çelik, yani donatı.
Donatı (Çelik) Sınıfları
Kullanılacak çelikleri, içeriğindeki malzemeler veya yapılış biçimi açısından 2 gruba ayırıyoruz.
1-Sıcakta Haddelenen Çelik : Bu çeliklerin sertlik seviyesi doğaldır. (Hadde: Merdaneleri yardımıyla çeliği istenilen kalınlık, uzunluk veya genişliğe getiren araç.) Üretildiği yer ve yapılacak yatırımların büyük olması gerekir. Zira bu türden çelikler elde etmek için krom, silisyum, nikel, karbon, magnezyum, vanadyum gibi elementler kullanılır ve bunların oranları ayarlanmalıdır.
2-Soğuk Çekme Yöntemiyle Üretilen Çelik: Düşük sıcaklıklarda veya burulma yöntemiyle üretilir ve çeliğin moleküler yapısıyla oynanır. Bu işlem çelik dayanımını arttırır.
Donatı Türleri
Farklı yerlerde kullanılmak üzere donatı çeşitleri de farklılık göstermektedir.
1-Hasır Donatı (Çelik Hasır): Soğuk çekme yöntemiyle üretilen çelikler kullanılarak oluşturulur. Kullanıldığı alanlar:
- *Prefabrik Yapılar
- *Baraj ve Kanallar
- *Toplu Konutlar
- *Tünel Kalıpları
- *Yol Betonları
- *Metro İnşaatları
- *İstinat Duvarlarında
2-Fore Kazık: Diğer ismiyle dökme betonarme kazık olan fore kazık, zeminin delgi makinesiyle açılması sonucu oluşan boşluğa yerleştirilir.
Kullanıldığı alanlar:
*Derin temel uygulamalarında
*Yer altındaki su seviyesinin yüksek olması durumunda suyun temele veya bodruma girmemesi için geçirimsizlik perdesi olarak kullanılabilir.
3-Kafes Donatı: Duvar ve döşeme imalatlarında kullanılabilir.
Donatı Elemanları
1-Etriye: Yönetmelik tanımına göre etriye, taşıyıcı elemanları birbirine bağlayan ve etkiyen kuvveti aktaran, enerjiyi sönümleyen bir şekilde olması gerekir. Yani çelikleri birbirine paralel olarak bağlayan elemanlardır. Asıl görevlerinden biri ise, kalıp yapılacak donatının düzgün ve dik durmasını sağlamaktır. Seyrek biçimde kullanılan etriye dayanım artışını pek fazla kullanamaz fakat sık etriye dayanım artışını belirgin şekilde kullanır.
2-Çiroz: Donatı ve etriyeleri karşılıklı olarak bağlayan demirlerdir. Böylece düşey donatıların yer değiştirmesini önleyerek sabit kalmasını sağlar. Deprem esnasında yatay kuvvetlere karşı koyarlar ve herhangi bir basınçta etriyeyle birlikte yanal kuvvetleri taşırlar.
Etriye kolon, kiriş gibi taşıyıcı elemanların düşey donatılarını çepeçevre sarar. Çiroz ise düşey donatıların aralarındaki mesafelerin sabit kalmasını sağlar.
Kaba İnşaat Malzemeleri Nelerdir?
Mehmet POLATDEMİR2021-02-10T11:11:04+03:00Kaba inşaat; Kum, çakıl, çimento, kireç, demir, tuğla, kalıp, kalıp bağlantı elemanları kullanılarak yapının taşıyıcı betonarme ve dolgu duvarları yapılmış, başka bir anlatımla henüz iç sıvası bitmemiş, çerçeveleri takılmamış, tesisatları döşenmiş ama aydınlanma vs. bitirilmemiş, boyanmamış inşaata deniyor.
Yukarıdaki tanımdan da anlaşıldığı gibi, kaba inşaatta aydınlanma yapılmamış; boyanmamış ve henüz iç sıvası yapılmamış olan yaplar, kaba inşaat olarak karşımıza çıkıyor.
İnşaatın kaba kısmının tamamlanıp tamamlanmadığı, tanımda geçen işlerin yapılıp yapılmadığı ancak “teknik bilirkişi” raporlarıyla anlaşılabiliyor.
- Kum
- Çakıl
- Çimento
- Kireç
- Demir
- Tuğla
- Kalıp
- Kalıp bağlantı elemanları
Çimento Nedir ?
Mehmet POLATDEMİR2021-02-10T11:10:06+03:00Çimento nedir?
Çimento, ana hammaddeleri kalkerle kil olan ve mineral parçalarını (kum, çakıl, tuğla, briket ..vs.) yapıştırmada kullanılan bir malzemedir. Çimentonun bu yapıştırma özelliğini yerine getirebilmesi için mutlaka suya ihtiyaç vardır.
Çimento, su ile reaksiyona girerek sertleşen bir bağlayıcıdır. Kırılmış kalker, kil ve gerekiyorsa demir cevheri ve / veya kum katılarak öğütülüp toz haline getirilir. Bu malzeme 1400-1500°C’de döner fırınlarda pişirilir. Meydana gelen ürüne “klinker” denir.
Daha sonra klinkere bir miktar alçı taşı eklenip (%4-5 oranında) çok ince toz halinde öğütülerek Portland Çimentosu elde edilir. Katkılı çimento üretiminde; klinker ve alçı taşı dışında, çimento tipine göre tek veya birkaçı bir arada olmak üzere tras, yüksek fırın cürufu, uçucu kül, silis dumanı vb. katılır.
Çimento birçok beton karışımında hacimce en küçük yeri işgal eden bileşendir; ancak beton bileşenleri içinde en önemlisidir.En çok kullanılan çimento tipleri Portland Kompoze Çimento, Katkılı Çimento, Cüruflu Çimento ve Sülfata Dayanıklı Çimento’dur, bunun dışında özel amaçlar için Beyaz Portland Çimentosu ve diğer bazı tip çimentolar kullanılmaktadır.
Normal betonda agrega taneleri en sağlam unsur olduğundan, diğer iki unsur (çimento hamuru ve aderans) mukavemeti belirlemektedir. Çimento hamurunun mukavemeti önemli ölçüde su/çimento oranına da bağlıdır.
Betonda kullanılan çimento tipleri ve uygunluk değerlendirmesi TS EN 197 serilerinde standartlaştırılmıştır.
Su Yalıtım Ürünleri Nedir?
Polimer Esaslı Su Yalıtım Malzemesi Nedir?
admin2021-04-07T12:50:01+03:00MS Polimer bazlı mastiklerin ve yapıştırıcıların başarısı malzemenin kimyasında gizlidir. Uzun süren araştırmalar sonucunda geliştirilen MS Polimer teknolojisi sayesinde, birbirinden farklı güçlü ve zayıf yönlere sahip olan silikonların ve poliüretanların yararlı özellikleri bir araya getirilmiş, zayıf yönleri bu yeni hibrid malzemeden çıkarılmıştır.
MS Polimer teknolojisi ile üretilen mastikler; PVC, alüminyum, cam, çelik, seramik, kontrplak ve inşaat alanında yeni geliştirilen birçok malzeme gibi inşaat ve sanayide yaygın olarak kullanılan çeşitli yüzeylere astara gerek duymadan çok iyi şekilde yapışabilmektedir. Çok farklı uygulamalarda ve sıcaklıklarda kullanılabilen MS Polimer esaslı mastikler, su geçirmezlik sağlamak, yapıştırmak ve sızdırmazlık amaçlı olarak kullanılabilirken, aynı zamanda farklı yüzeylere de tutunabilmektedir. Böylelikle farklı uygulamalar için ayrı bir mastik almaya gerek kalmamakta, ürün kullanıcısına ekonomik bir avantaj da sağlamaktadır.
MS Polimerlerin Özellikleri:
Mükemmel mekanik özellikler gösteren MS mastiklerin önemli özelliklerinden bazıları da, uzun süreli elastiklik, deformasyon sonrası iyi toparlanma ve yaşlanma etkilerinin olmamasıdır. Özellikle ahşap ve metal gibi malzemelerin titreşim ve ısıl genleşmesine bağlı olarak çekme, deformasyon ve basınca uyum sağlarlar. Uygulandıkları alanın her türlü hareketini her mevsimde tolere ederler, deforme olmadan ilk hallerine dönme eğilimindedirler. Ayrıca yüzeyde kabarcık oluşturmayan MS mastiklerin yüzeyi pürüzsüz ve sağlam kalır. Uzun zamanlı laboratuvar ve açık hava yaşlandırma testleri göstermiştir ki; MS Polimerler çeşitli silikonlara ve poliüretanlara göre yıllar içerisinde hava koşullarından dolayı oluşabilecek çatlama, kopma ve soyulma testlerinde üstün performansa sahiptirler. MS teknolojisi ile üretilmiş mastikler UV ışınlarına maruz kalma sonrasında çatlak oluşturmazlar, esnekliklerini ve elastikiyetlerini zaman içinde, hatta uygulamadan yıllar geçtikten sonra bile korurlar.
MS Teknolojisi ile Üretilmiş Malzemelerin Uygulama Alanları:
Uygulama alanları sürekli olarak geliştirilen MS Polimerler, yapı ve inşaat sektörünün yanı sıra, sanayide, taşımacılıkta, güneş enerjisi teknolojilerinde, denizcilikte, yer döşemelerinde, su sızdırmazlığının sağlanmasında, son kullanıcıya hitap eden ürünlerde ve bazı özel uygulamalarda kullanılır. Yapı ve inşaat sektöründe ön cephe derzlerinde, doğaltaş derzlerinde, çevre derzlerinde, taş, plastik, metal gibi çeşitli yüzeylerin sızdırmazlığının sağlanmasında ve birleştirilmesinde, parke ve vinil zemin kaplamaların yanı sıra panel ve fayans yapıştırıcısı olarak, titreşim sönümlendirme uygulamalarında, çatılarda su sızdırmazlığının sağlanmasında ve camlarda kullanılan mastikler, otomotiv ve taşımacılık sanayisinde, deniz araçları ve güverte kalafatlamada ve güneş enerjisi modüllerinde de kullanılır. MS Polimer bazlı mastikler su sızdırmazlık özellikleri sayesinde su yalıtımı istenen onarımlarda ve bitümlü örtülerin yapıştırılmasında da tercih edilmektedir. Ayrıca son kullanıcılar tarafından çok amaçlı yapıştırıcılar, ayna yapıştırıcıları, banyo mastikleri ve hızlı etki eden yapıştırıcılar olarak kullanımı da yaygındır.
Teknik Özellikler:
Karışım Oranı | 7 lt. su / 25 kg. toz |
Sarfiyat Miktarı | 2 kg. / m² (1 mm kalınlık için) |
Uygulama Sıcaklığı | +5°C ile +35°C arası |
Harç Yoğunluğu | 1,90 g/cm³ |
Kapta Bekletme Süresi | 20 dakika |
Katlar Arası Bekleme | 5-6 saat |
Su geçirimsizlik | 5 bar (negatif-pozitif yön) |
Basınç Mukavemeti | > 30 N/mm² |
Yapışma Mukavemeti | ≥ 1 N/mm² |
Eğilme Mukavemeti | > 4 N/mm² |
Pota ömrü(potlife) | 20°C yaklaşık 30 dak. |
Üzerinin Kaplanma Süresi | 7 gün |
Su Geçirimsiz Hale Gelme Süresi | 7 gün |
Çimento Esaslı Su Yalıtım Malzemeleri
Mehmet POLATDEMİR2021-03-17T19:12:28+03:00Çimento esaslı su yalıtım ürünleri, uygun miktarda su ile karıştırılarak uygulanan malzemelerdir. Kristalize olan ve olmayan iki türü vardır. Kristalize olan malzemeler, beton içerisindeki kılcal boşluklara nüfuz ederek kristallenir ve bu boşlukları doldurarak yalıtım sağlar. Hem negatif hem de pozitif yönden uygulanabilirler. Kristalize olmayan malzemeler ise yüzeye sadece pozitif yönden uygulanarak koruyucu bir katman oluştururlar. Çimento esaslı malzemeler genel olarak rijit malzemelerdir.
Kullanım Alanları
- Su Arıtma Tesisleri
- Kanalizasyon Arıtma Tesisleri
- Köprüler
- Barajlar
- Demiryolu ve Metro Sistemleri
- Deniz Kargo Limanı ve Rıhtımı
- Nehir Kilitleri / Kanallar ve Beton Dayklar
Tamir ve Grout Harçları Nedir?
Restarasyon İçin Yapılması Gerekenler
admin2021-07-29T14:33:42+03:00Restarasyon İçin Yapılması Gerekenler
Tarihi yapılar maruz kaldıkları hava koşulları, doğal afetler ve diğer birçok etmen nedeniyle yıllar içerisinde bozulur ve kullanılmayacak hale gelir. Özellikle restore edilmeyen ve bakımları yapılmayan tarihi yapıların yıkılma tehlikesi oldukça büyüktür. Bu nedenle tarihi yapılarda restorasyon işleminin önemi oldukça büyüktür. Tarihi yapıların korunması ve ayakta tutulması için gerekli olan restorasyon için yapılması gerekenler bulunmaktadır. Restorasyon öncesi tarihi yapılarla ilgili birtakım çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmalarda ilk olarak yapıların tarihçesi araştırılmalıdır. Tarihçesine göre dönemin kullanılan malzemeleri ve işlemleri belirlenmeli ona göre bir restorasyon çalışması yapılmalıdır. Diğer bir yandan estetik özellikleri ve değerleri, teknik özellikleri, yasal statüsü gibi konularda incelenmelidir. Teknik özellikler anlamında yapının temeline inerek taşıyıcı sistemi, yapının yapım şekilleri ve malzemeleri en doğru şekilde belirlenmelidir. Bu işlemler sonrasında tarihi yapı fotoğraf, video, kültür varlığı gibi tekniklerle belgelenir ve ölçümleri yapılır. Röleve işlemleri ile çoğunlukla bir arada yürütülen bu süreçte tüm özellikler belirlenir.
Restorasyon aşamasına geçildiğinde, yapının belirlenen dönemine uygun olan geleneksel yöntemler kullanılmalıdır. Bu yöntemlerle yapının dönemine uygun olarak ilk yapıldığı gibi yapılır. Ancak bazen geleneksel yöntemler bu noktada yeterli olmaz, bilimsel ve deneylerle gösterilmiş olan çağdaş restorasyon yöntemlerine geçilir. Restorasyonda kullanılan çağdaş yöntemin doğruluğu ve bilimselliği kanıtlanmamışsa, bu yöntemin geri dönüşü olacak şekilde yapılması gerekmektedir.
Yapıda zaman içerisinde oluşan eksik parçalar yer alıyorsa ilk amaç bu eksikliklerin giderilmesi olmalıdır. Restorasyon tarihi yapıların ilk haline geri dönmesi işlemi değildir. Ancak meydana gelen hasarların düzeltilerek eski yapısına en uygun hale getirilmelidir. Bu noktada yapılacak tüm işlemlerin minimum düzeyde tutulması önemlidir. Bu tarihi yapının özgünlüğünü kaybetmemesi adına yapılması gereken bir işlemdir. Tarihi yapılarda restorasyon işlemi yapılırken unutulmaması gereken ilk nokta bu yapıların tarihi, anıtsal, sembolik, estetik, kültürel ve sosyal bir değer olduğudur. Bu değer kaybedilmeden dönemine uygun şekilde korunmalıdır. Restorasyon işlemleri sırasında yapıda yapılacak olan her düzeltme, onarım ve güçlendirme işlemleri belgelenmelidir.
Restorasyon Yapılırken Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar | Restarasyon İçin Yapılması Gerekenler
Her yerde olduğu gibi restorasyonda da kurallar vardır. Özellikle bir tarihi yapının bozunmalarına karşı yapılacak olan bu koruma ve sağlamlaştırma işleminde kurallar oldukça önemlidir. Bu kurallar:
1. Tarihi yapılarda restorasyon işlemine başlandıktan sonra sürekli olarak bakımının yapılması ve sağlamlaştırma anlamında düzenleme yapılmasıdır.
2. Nötr parçalar tarafından kırılan ya da kopan ögelerin birleştirilmesidir.
3. Tarihi yapıya işlem boyunca yapılacak olan her uygulamada önemli bir hasar verilmeden eski işlevini yeniden kazanmasıdır.
4. Yapıya yapılacak olan eklemelerde yalınlık ve yapısal düzeyin tüm özelliklerini birebir yansıtacak özellikte olmasıdır.
5. Restorasyon işlemleri sırasında yapılacak olan tüm yenileme ve sağlamlaştırma işlemleri tarihi belgeleri yanıltacak düzeyde olmamasıdır.
Horasan Harcı Nedir?
admin2021-07-08T13:11:29+03:00Horasan harcı nedir, yapısal özellikleri sayesinde çok dayanıklı ve deniz suyuna karşı direnci yüksek bir harç türüdür. Bu sayede Horasan harcının kullanıldığı yapılar uzun yıllar boyunca yapısı bozulmadan görkemini korur.
Harç Nedir?
Harç, fiziksel ve kimyasal yapısı itibariyle inşaat sektöründe yüzeyler arasında kısaca yapıştırıcı görevi gören bir karışımdır. Uygun oranda suya eklenmiş malzemeler (çimento, kireç, alçı) homojen bir şekilde karıştırıldıktan sonra yapıştırıcı görevini görmesi için doğru kıvama getirilir. Bu karışıma harç denir. Tarih boyunca insanlar tarafından yeni şeyler denenerek gelişen ve gelişmeye devam eden inşaat sanatı özellikle harcın bulunmasıyla çok ilerlemiştir. Başlarda büyük ustaların kendilerine has harç yapma teknikleri olsa da zaman içerisinde gelişen teknolojide harç kimyasal olarak standart hale gelmiştir. Yine de bazı harç türleri vardır ki çok büyük devletler ve ustalar tarafından kullanılmış ve yapıları bu sayede estetik açıdan dünyaca tanınmıştır. Şüphesiz bu harç türlerinin en ünlüsü Horasan harcıdır.
Horasan Harcı Nedir?
Horasan harcı, yapısal özellikleri sayesinde çok dayanıklı ve deniz suyuna karşı direnci yüksek bir harç türüdür. Bu sayede Horasan Harcının kullanıldığı yapılar uzun yıllar boyunca yapısı bozulmadan görkemini korur. Horasan harcı, pişirilmiş yahut öğütülmüş toprak ürünlerini yapısında barındırmasından ötürü kullanıldığı yapının mukavemetini oldukça arttırmaktadır. Yıllarca değişik türleri de denenmiştir. En önemli özelliği ise zaman geçtikçe dayanıklılığının arttığı iddiasıdır.
Horasan Harcı Nasıl Yapılır?
Horasan harcının nasıl yapıldığına dair birçok örnek vardır. Her usta kendinden de bir şeyler katarak bu harcın mukavemetini ve kullanışlılığını arttırmaya çalışmış, gelişimine katkı sağlamıştır. Eski zamanlarda elde bulunan imkanlarla geliştirilmeye çalışılan Horasan harcının temelde elde edilme şekli çok basit gibi gözükse de bu malzemelerin bir arada kullanılması oldukça zahmetli bir iştir. En basit haliyle içinde su görmemiş tuğla tozu ve uzun süre (1-2 yıl) bekletilmiş kireç konulduğu söylenir. Ancak büyük ustalar bunula da kalmayıp karışımın içine yumurta akı, volkanik kül gibi bileşenler de eklemişlerdir.
Horasan Harcının Tarihçesi
Horasan harcının birçok Türk yapımı eserlerde de kullanıldığını söyleyebiliriz. Özellikle Bizans, Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarında kullanıldığını bildiğimiz Horasan harcı, 15. yy. itibariyle yaygınlaşmaya başlamıştır. İlk kez kullanıldığına dair tahmini tarih ise milada (0 yılına) yakındır. Ayasofya’nın yapımında kullanılmış olması da Bizans İmparatorluğunun kullanmayı tercih ettiğinin bir kanıtıdır. Sezar’ın Roma surlarını inşa ettirirken kullandırttığı dayanıklı harcın aradan 500 yıl geçse de Bizans İmparatorluğu tarafından karşılıksız kalmadığının bir göstergesidir. Bu harcın gelişiminde en çok etkisi olan usta ise Mimar Sinan’dır. Kısaca bu harcın Mimar Sinan tarafından kullanıldığı ve geliştirildiği de bilinir. Birçok eserinin bu kadar dayanıklı ve görkemli olmasının en büyük sırlarından birisi de Horasan harcıdır.
Rötresiz Akıcı Grout Harcı
admin2021-04-09T17:48:36+03:00
Rötresiz Akıcı Grout Harcı Nedir?
Çimento esaslı, tek bileşenli, rötre (büzülme) yapmayan, aderansı ve mukavemeti yüksek tek bileşenli kendiliğinden yayılan, akıcı harç.
Kullanım Alanları
• İç ve dış uygulamalarda,
• Çelik kolonların ve direklerin sabitlenmesinde,
• Her türlü endüstriyel makine yatakları altında,
• Metro, otoyol, baraj gibi mühendislik yapılarında,
• Onarım, tamir ve betonarme perdelerinin kiriş ile birleştiği yerler güçlendirme projelerinde,
• Prefabrike elemanların birleşimlerinde kullanılır.
Özellikleri ve Avantajları
• Kullanılması kolay bir malzemedir, sadece su ilave etmek sureti ile hazır hale gelir.
• Rötre yapmaz, yüksek akıcılık özelliği gösterir.
• Ayrışma ve su kusma yapmaz
• Pompalanabilir veya dökülebilir.
• Solvent, asbest ihtiva etmez.
• Donmaya ve çözülmeye karşı dayanıklıdır.
• Uygulama kalınlığı 10-75 mm’dir
• Betona iyi yapışır, klorür içermez.
Uygulama Notları / Sınırlamalar
• Dış mekan uygulamalarında ilk 3 saat güneş yağmur ve dondan korunmalıdır.
• Çimento esaslı ürünlerde reaksiyon süreleri ortam ve zemin sıcaklıklarından etkilenir. Reaksiyon süreleri sıcak ortamda kısalır, soğuk ortamlarda uzar.
• Soğuk ortamlarda sıcak karışım suyu kullanılmalıdır.
• Sıcak ortamlarda ise soğuk karışım suyu kullanılmalıdır.
• Ürünün uygulanması esnasında iş ve işçi sağlığı kurallarına uygun iş elbiseleri giyilmeli ve uygun gözlük ve maske kullanılmalıdı.r
• Yama şeklindeki yüzey tamir işlerinde kullanmayınız
• Vibratör kullanmayınız
• Don riskinin olduğu durumlarda uygulamayınız
• Döküm veya pompalama işlemini sadece tek yönden yapınız
• En iyi sonuç için, kullanımdan önce malzemenin + ı 5°C ile +25°C arasında şartlandırılması önerilir.
• Uygulamadan sonra direk güneş ışığı, şiddetli rüzgar, yüksek hava sıcaklığı (+35°C üzeri) yağmur ve don gibi olumsuz hava koşullarına karşı korunmalıdır.
• Uygulamadan hemen sonra, henüz sertleşmeden, ekipmanlar su ile temizlenmelidir. Ürün sertleştikten sonra mekanik yöntemler ile temizlenmelidir.
Grout Harcı
Mehmet POLATDEMİR2021-03-29T13:04:37+03:00
Grout Harcı, Dinamik etkilere maruz kalan yüksek mukavemet gerektiren çelik yapı, temel soketi, perde ve kolon başlığı, çelik kolonların temele sabitlenmesi vb. imalatlarda kullanılan çimento esaslı, akıcı ve yüksek dayanımlı, büzülme yapmayan, geçirimsiz yapı malzemesidir.
Grout harcı, Çelik kolonların temele sabitlenmesinde, Prefabrik beton yapı elemanlarının montajında, Enerji türbini, jeneratör, kompresör, pompa vb. her türlü endüstriyel makinelerin yere sabitlenmesinde, Beton tamirinde, İç ve dış koşullarda uygulanır.
Yüksek yapışma gücüne sahiptir. Hava koşullarından etkilenmez. Suya karşıda dayanıklıdır. Toz bir madde olarak paketler halinde satılır. Hazırlama ve uygulaması kolaydır.
Zemin Uygulamaları Nedir?
Zemin Etüdü Nedir?
admin2021-07-08T14:12:21+03:00Zemin Etüdü Nedir? Neden Yapılır?
Zemin etüdü, sağlam temeller üzerinde yükselen bir bina için olmazsa olmaz bir uygulamadır. Bu sayede dayanıklı ve uzun ömürlü yapıların inşa edilmesi mümkün olur. Bu yazıda hem zemin etüdüne dair merak ettiklerinizin cevabını bulacak, hem zemin etüdünün hangi amaçla yapıldığını öğrenecek, hem de zemin grupları, geoteknik rapor, sıvılaşma ve kohezyon gibi çeşitli teknik bilgilere sahip olacaksınız. Tüm bu kavramların değerlendirilmesinde gerçekleştirilen deney ve uygulama süreci de yine burada sizi bekleyen bilgiler arasında bulunuyor.
1. Zemin Etüdü Nedir?
Zemin etüdü, yeraltı katmanlarını inceleyen, hangi katmanın hangi konumda bulunduğunu ve de özelliklerini tespit eden bir uygulamadır. Aynı zamanda bina inşa etmenin öncesinde söz konusu inşa alanının detaylı bir analizi anlamına gelir. Bu analiz ile yeraltı katmanları incelenir, ne tür jeolojik katmanlar olduklarına, hangi derinlik ve kalınlıkta olduklarına bakılır ve kayaçların yoğunluğu, elektriğe karşı özdirençleri ve yeraltı suyu derinliği gibi çeşitli özellikleri de incelenir. Yapılan işlem zemin etüdü ya da geoteknik inceleme olarak ifade edilir.
2. Zemin Etüdü Raporu | Zemin Etüdü Nedir?
Zemin etüdü raporu, yapılan incelemenin ardından elde edilen bilgilerin derlendiği, yorumlandığı ve raporlaştırıldığı sonuç belgesidir. Elde edilen rapor, binanın inşa sürecini belirleyecek temel hesaplamaları içerir. Raporun içerdiği bilgiler ise genel çerçevede şunlar olacaktır;
– Yapı için hangi temel tipinin ve derinliğinin uygun olduğu
– Zeminin taşıma gücü
– Yapının ilerleyen dönemde maruz kalacağı oturmaların hesabı
– Olası şişme, çökme ve benzeri temel problemlerinin önceden hesaplanması
– Yeraltı sularının tespit edilmesi ve mevsimlere göre değişimi
– İstinat yapılarına etki edecek yanal basınçların hesaplanması
– Yerel zemin sınıfının tespit edilmesi
3. Zemin Grupları Nelerdir?
Zemin grupları 4 başlık altında incelenmektedir. Buna göre A, B, C ve D grubu zemin ifadesi, belli özelliklere işaret edip, inşaat sürecini de şekillendirmektedir.
A grubu zemin: Kayalık ya da çok çakıllı zemini ifade eder ve dayanımı oldukça yüksektir.
B grubu zemin: Ayrışmış kayaçlar ve sıkı kumdan oluşan zemindir.
C grubu zemin: Orta sıklıkta kum ve değişime uğramış olan taşları içeren zemin türüdür.
D grubu zemin: Dolgu niteliğinde, çamur ve balçık yapısındaki zemindir.
Genel olarak zemin grupları bu şekilde ifade edilse de aynı zamanda kohezyon özelliklerine göre de zemin gruplandırması yapmamız mümkündür. Buna göre kohezyonu yüksek zemin türleri ile kohezyonsuz zemin türleri şeklinde iki grup olarak ele alabiliriz.
– Silt ve kil, kohezyonun yüksek olduğu toprak türleridir ve kil suyun derinlere etki etmesini geciktirdiği gibi tutulan suyun atılmasını da zorlaştırır. Bu durumda bodrum katların nem ve rutubetten koruması için ekstra önlemler alınması gerekebilir.
– Kum, çakıl ve kayalık gibi zeminler ise kohezyonsuz olarak ifade edilir ve bu tür zeminler olası çökmeyi hemen gerçekleştirirler. Suyu çabuk sızdırıp, molekülleri içerisine su almamaları da yine zeminin genleşme ve değişme gibi olasılıklarını minimuma indirir. Bodrum duvarlarının yalıtımına dair problemler ise çok daha az görülür.
4. Geoteknik Rapor
Geoteknik rapor, zemin etüdü raporu için veri sunar. Çalışma alanındaki zeminin yapısı, çevre koşulları, bölgenin deprem sınıfı, inşa edilecek olan yapının özellikleri, olası tüm sorunların risk analizi ve benzeri konuları kapsar.
5. Zemin Tespit Tutanağı Nedir?
Zemin tespit tutanağı, kayıt altına alınacak kaçak yapının, mimari projeye uygun olduğunu beyan eden evraktır. Yetkilendirilmiş bürolar (LİHKAB) ya da Özel Harita Mühendislik Büroları Yapı Kayıt Belgesi beyanında mimari projeye uyguluğu gösteren zemin tespit tutanağını hazırlarlar ve Kadastro Müdürlüklerine teslim ederler. Bu belgede bulunan temel bilgiler ise şunlardır;
Taşınmaza ait pafta, ada, parsel bilgileri,
Taşınmaza ait maliklerin bilgileri,
Harita mühendisleri tarafından hazırlanmış olan kroki,
Zemin tespit tutanağını inceleyecek olan kuruma ait onay mercilerinin isimleri
6. Sıvılaşma Nedir? Önlemi Nasıl Alınır?
Sıvılaşma teknik bir terim olarak ele alındığında, deprem ve benzeri olaylar ile toprağın su miktarının artması ve buna bağlı olarak da toprağın akışkanlık kazanması anlamına gelir. Zeminin akışkanlığının artması ise mukavemetin azalmasına sebep olur. Örneğin; ince taneli kumdan oluşan bir zemin, normal şartlarda hareketsiz olmasına karşın, deprem gibi tetikleyiciler ile katı maddelerin dibe çökmesine bağlı olarak zemine yakın yerlerde su birikmesi ile sıvılaşma yaşayabilir. Bu durumda ise toprak binanın statik yüklerini taşıyamaz hale gelebilir.
Zemin etüdü ile elde edilebilecek böyle bir risk faktörüne karşı önlem alınması son derece önemlidir. Sıvılaşmaya karşı alınabilecek önlemler ise farklılaşabilir. Her şeyden önce, henüz projelendirme aşamasındayken sıvılaşma riski analiz edilmelidir. Böyle bir riskin olması durumunda, yapı temeli atılmadan önce çimentolu malzemeler ile sıvılaşmaya karşı önlem alınabilir. Maliyeti yüksek bir önlem olmasına karşın etkilidir. Diğer taraftan zemin sıkılaştırma teknikleri kullanılabilir ve drenaj tekniği ile sıvılaşmanın önüne geçilebilir.
7. Konsolidasyon
Konsolidasyon, basit bir ifade ile zaman faktörüne bağlı olarak zemin boşluklarındaki suyun, yük altında dışarı atılma işlemidir. Konsolidasyon süresi ise hem zeminin yapısına göre hem de toprak tipine göre değişiklik gösterebilir. İnce taneli topraklarda genellikle konsolidasyon gerçekleşmekle birlikte süresi belirsiz olmaktadır. İri taneli topraklarda ise konsolidasyon mümkün olmakla birlikte ince taneli topraklara oranla çok daha hızlı gerçekleşmektedir. Doygun killerde ise oldukça yavaş bir konsolidasyon söz konusu olmaktadır.
8. Zemin Kesme Direnci Nedir?
Zeminin kesme direnci, deprem gibi etkenlere karşı tepkisini tespit etmeyi sağlar. Şöyle ki; bazı zeminler esnek yapıdadır ve deprem sırasında esner ama şekil değiştirmez. Bazı seminler ise hiç esnemez ve bu durumda doğrudan şekil değiştirir. Dolayısıyla da binada ciddi hasara yol açar. Zeminin esneklik oranının tespit edilmesi ise kesme modülü yani kesme direnci ile mümkün olur. Bir zeminin kesme modülü ne kadar büyükse, kesme direnci de o kadar büyüktür. Yani zemin deprem dalgalarına direnç gösterir, esner ve parçalanmaz. Kesme direncinin düşüklüğü ise esnemenin olmadığını ve depreme dayanıksız olduğunu gösterir.
9. Pekleştirme
Pekleştirme, genel anlamda sağlamlaştırma demektir. Bina inşa etmenin ilk aşaması zeminin hazırlanmasıdır ve kazı çalışmaları başladığında, zeminin sağlamlaştırılması yani pekleştirme gereklidir. Bunun için yapılabilecek uygulamalar ise taşıyıcı sistemlerin doğru bir şekilde konumlandırılması, yük ağırlığının doğru bir hesaplama ile eşit şekilde dağıtılması ve zeminin kurallara uygun şekilde hazırlanması olabilir.
10. Kohezyon
Kohezyon, inşaat alanındaki kimya olayıdır. Kohezyon aslında bir kuvvettir. Bu kuvvet, aynı cinsteki moleküllerin birbirini çekme kuvveti olarak ifade edilebilir. Örneğin; killi topraklar kohezif olarak ifade edilir ve bu toprak yapısındaki benzer parçacıkları bir arada tutma kuvveti kohezyon olarak adlandırılır. Kohezyon, makaslama adı verilen deney ile tespit edilebilir ve buna göre çalışma yürütülebilir. Zemin etüdü kapsamında önemli bir kavram olarak karşımıza çıkan Kohezyon, özellikle killi topraklar ile karşı karşıya olunduğunda dikkatle değerlendirilmelidir. Çünkü kohezyon, zeminin sağlamlığı ile doğrudan ilişkisi olan bir kavramdır.
11. Reglaj
Zemin etüdü kapsamında karşımıza çıkan bir diğer kavram Reglaj’dır. Reglaj, tesviye ve finişleme olarak ifade edilir. Yarma ya da dolgu işlemleri sonrası pürüzlü hale gelen arazinin kazı ve dolgu uygulamaları ile istenilen eğime sahip, pürüzsüz bir hal almasıdır. Bu işlem, inşaat alanlarında düzenli hatlara sahip zeminin elde edilmesini mümkün kılar ve istenilen eğime ulaşılması da mümkün olur. Karayolları kapsamında gerçekleştirilen reglaj çalışmaları ise kazaların ciddi oranda azalmasını sağlar. Sürüşü kolaylaştıran eğim ve engebesiz yollar bu çalışma ile yakalanmaktadır.
Lamine Parke Nedir?
admin2021-04-08T11:44:44+03:00Lamine parke, genellikle iki ya da üç katman olarak üretilen parke çeşididir. Alt katmanlarda genellikle düşük değerdeki herhangi bir ağaç ya da kontrplak kullanılmaktadır. Bu tabakada en yaygın kullanılan ağaç türü İngilizce’ de rubberwood olarak adlandırılan botanik ismi ise hevea brasiliensis olan ağaçtır. Üst katmanda ise ağacın bizzat kendisi bulunur. Lamine parkenin masif parkeden pahalı olmasının nedeni ise üretime olan maliyeti masif parkeye oranla çok daha yüksek bir üretim teknolojisi kullanılması ve cilalı, boyalı, eskitilmiş vb. seçeneklerle satışa sunulmasıdır. Masif parkede bu tür üst yüzey işlemleri ve malzemeleri dışarıdan temin edilir ve uygulanır.
Lamine parkedeki “lamine” kelimesi yapıştırma anlamındadır ve birbirine yapışan katmanlardan oluşmuş bir malzemeyi ifade eder. Standart lamine parkelerdeki üst katman kalınlığı 3-6 mm civarındadır. Son zamanlarda piyasaya giren ve piyasada yer edinebilmek ve daha fazla satış rakamlarına ulaşabilmek için standart dışı lamine parkeler kontrplak üzerine 1-2 mm kalınlığında papel kaplamaların kullanılmasıyla üretilmektedir. Ne yazık ki, 1-2 mm kalınlığında gerçek ahşaba sahip olan bir lamine parke ağacın gerçek dokusunu bile veremez. Ancak maalesef ülkemizde tüketiciler ucuz ürün alma mantığıyla hareket ederek çok büyük yanılgıya düşmektedirler. Bunun yanında 1-2 mm hatta 2,5 mm kalınlığında olan lamine parkeler 1 ya da 2 defa silindikten sonra ömürlerini tamamlarlar çünkü artık en alt tabakadaki ağaca kadar inilmiştir. Bu sebeple lamine parke seçiminde üst katmandaki ağacın kalınlığına dikkat edilmelidir.
Lamine parke seçiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur ise ister tek parça (plank) ister üç parça (3-strip) olsun, parçalar yan yana birleştirildiğinde arada kot farkının olmaması ve parçaların birbirlerine sıkı kenetlenmesidir. Aksi halde en ufak bir ıslaklık unsurunda su parçacıkları ahşabın arasına sızar ve çalışmasına sebebiyet verebilir.
İki katmanlı olarak üretilen lamine parkeler üç katmanlı lamine parkelere göre daha esnek bir malzemedir. Bu malzemenin zemin ile ilgili problemleri olan mekanlarda tercih edilmelidir. Bu sebeple iki katmanlı lamine parke yere yapıştırılarak uygulanmalı, yüzer sistem olarak tanımlanan yöntem uygulanmamalıdır. Aksi halde aynı laminat parkedeki gibi uygulama yapılan alanda yer yer ses üretme problemi ile karşılaşılabilir.
Epoksi Zemin Kaplama
Mehmet POLATDEMİR2021-03-29T13:11:55+03:00Epoksi zemin kaplamaları yapı sektöründe çok geniş bir kullanım alanına sahiptir. Zemin kaplaması olarak kullanılmasının en temel amacı fiziksel ve kimyasal oluşumların beton yüzeyler üzerindeki olumsuz etkilerini gidermektir. Epoksi esaslı döşeme kaplamaları uygulanmış olan alanlarda betonarme betonuna kıyasla çok üstün performansa sahip kesintisiz bir yüzey elde edilebilmektedir.
Epoksi Zemin Kaplamalarının Özellikleri:
- Döşeme ile güçlü bir bağ oluşturur.
- Kimyasal maddelerin olumsuz etkilerine karşı mükemmel bir direnç gösterir.
- Sıvı maddelerin döşemeye vereceği zararlara karşı en kesin çözümü sağlar.
- Basınca dayanıklı, esnek ve aşınma direnci yüksektir.
- Temizlenmesi kolaydır, hijyenik yüzeyler oluşturur.
- Çatlamaya karşı dirençlidir.
- Hızlı uygulanabilir.
- Çok çabuk kürlenme sağlar.
- Uygulandığı mekanlara stetik görünüm sağlar.
Epoksi Zemin Kaplama Temizliği ve Bakımı
Genel olarak ıslak vakumlu mekanik sıyırıcı en uygun uygulamadır. Bez ve kova ile yıkama önerilmez. Hijyen koşullarının çok önem taşıdığı koşullarda bakterisit solüsyonu kullanılabilir ve 60- 80ºC sıcaklıklarda buharlı temizleme önerilir. Aşındırıcı kimyasal maddelerin dökülmesinin söz konusu olduğu okullarda, yüzeyin en kısa süre içinde temizlenmesi gerekir.